Astral Seyahat
İnsan varlığı okültistlerce üç prensipten meydana gelmiştir: Fizik Beden, Astral Beden ve Ruh. Bu türlü üçlü ayırım sadece okültizmde yoktur. Spiritüalizmde de astral yerine, fakat çok değişik anlamda, "perispri" prensibi mevcuttur.
Okültizmde, astral bedenin, en azından ilk aşamalarında ve özellikle bedenle ilgisi varken, aşağı yukarı vücudun şeklinde olduğu inancı vardır. Astral beden; ruh ile maddesel beden araasında aracı rolünü oynar. Şu halde astralin fonksiyonu, ruhun maddeye etkisini sağlamak için biyoelektrik, sinirsel kuvvet ve seyyale sağlamaktır.
Astral seyahat şuurumuzun fizik bedenimizin dışına yansıması ve şuurluluk alanımızın genişleyerek astral beden aracılığıyla fizik mekan ya da ötesi ile yaptığı ziyaretlerdir.
Astral beden için duvar gibi fiziksel nesneler ve uzaklık bir engel oluşturmayacağı ileri sürülür. Yani, iddialara göre kişi bu bedeniyle bir anda kıtalararası yolculuk yapabilir[kaynak belirtilmeli] ve maddî engellerin içinden geçebilir[kaynak belirtilmeli]. Fiziksel bedenden çıkıldığında öte-âlem varlıklarının görülebileceği de ileri sürülmektedir. Uykusırasında yapılan astral seyahatın fiziksel bedene dönüldüğünde bir rüya tarzında anımsandığı söylenmektedir.
Astral seyahatin okült ve teozofik kaynaklarda ve birçok araştırmacının çalışmalarında "irâdî olarak fiziksel bedenden ayrılma" şeklinde tanımlanmasına karşın (Dr. Scott ROGO,Leaving The Body, 1983), İngiliz parapsikolog Celia Gren bir ayrım yapmış ve “fiziksel bedendışı deneyimler”den kendiliğinden (iradedışı) oluşanları için ekzomatik deneyim (ecsomatic experience) terimini ortaya atmıştır.
Astral Seyahat Herkes Tarafından Yapılabilir mi?
Evet... Özel metotlarla bu yeteneğimizden yararlanabilmemiz mümkündür. Ancak bıkmadan, usanmadan, büyük bir sabırla üstünde çalışılması gerekebilir. İlk denemelerinde bu tecrübeyi yaşayabilenler olmuşsa da, genellikle uzun süre üstünde çalışılması gerekebilir. Bu çalışmada başarı elde edip edememeniz tamamen size bağlıdır. Özellikle deney öncesi sağlamanız gereken şartları tam anlamıyla yerine getirebilirseniz, başarısızlığa uğrama şansınız oldukça azalacaktır.Özel çalışmalarla gerçekleştirilebilmekte olan Astral Seyahat, hiç bir çalışma yapmadan bazen kendiliğinden de yaşanabilir. Dünya üzerinde birçok insanın başından böyle bir tecrübe geçmiştir.Kendiliğinden meydana gelen olaylarda genellikle bu ayrışma uyku sırasında gerçekleşir. Uyumakta olduğu bir sırada kendini bedeninin dışında hatta bedenini yukardan seyrederken bulan insanların sayısı bir hayli fazladır. Bu tür bir olayla karşılaşan bazı kişiler, bu konuda yeterli bilgiye sahip değilse, kendinde psikolojik dengesizliklerin başladığı endişesine kapılarak, bu olaydan hiç kimseye söz etmeme yolunu seçmektedir. Oysaki bu, herhangi bir rahatsızlık belirtisi değil, parapsişik bir yeteneğimizin kendiliğinden ortaya çıkmasıyla meydana gelen bir tecrübedir.
İslam Düşünürleri'nin Konuya Yaklaşımları
Mevlana Celalettin Rumi, ruhun uykuda bedenden ayrıldığını söyler ve Mesnevi'sinde bu düşüncesini şöyle belirtir: "Can; atlarınızı eğersiz koyar, bu sır ölümün kardeşidir, sırrıdır. Ama gündüzün geri gelmesi için ayaklarını uzun bir bağla bağlar. Can; boşlukta astar gibi gizlidir, bedense yorgan altında döner durur. Sen bedensiz bir bedene sahipsin."
İbni Sina, insanın ruhla bedenden oluştuğunu belirtir. Ve şöyle der: "Beden nefsin çalışmasına uygun bir hale gelince, ruh bedene gönderilir, istenirse bedenden ayrılır. Tamamen ayrılınca bir daha yok olmaz."
Tasavvufi çalışmalarda ruh ve beden ilişkisinin üzerinde özellikle durulur. Mesnevi'nin birçok yerinde, Ahmed Efla-ki'nin "Ariflerin Menkıbeleri" adlı eserinde ve sayısız evliya, ermiş ve veli öykülerinde; ruhun gerek istenildiği zaman, gerekse istemeden bedenden ayrılabildiği anlatılmıştır. Genellikle bu olay keramet ve mucize olarak nitelendirilir. Şeyh Bedrettin, "Varidat" adlı eserinde bunu açıkça anlatır:
"Bazen kendimi latifleşmiş hissederim, fizik bedenim o varlığın bir kopyasıdır. Bu latif varlık, beden şeklinde görülür. Tıpkı buharın yoğunlaşmadan evvel görülememesi gibi, buhar yosunlanınca bulut olur, görülür."
Astral seyahat sırasında, sır bedenimizle ayrılmayı yaşadıktan sonra duyu organlarımız fiziki bedenimizdekiler değil astral bedenimzide var olanlardır. Yani fizik bedende olduğu gibi Astral bedende de kendine has duyu organları mevcuttur. Bu yüzden görme, işitme ve duyma yetilerimiz eskisi gibi, hatta çok daha iyi olarak çalışacaktır. Bunun nedeni fiziki bedendeki aksaklıkların Astral bedene taşınmaması ve astral boyutta cisimlerin değil frekans ve hislerin gözle görülebilir olmasıdır.
Kısaca Astral seyahat, fizik bedenimizden sır bedenimizin bilinçli olarak ayrılması, cisimlerden uzakta ve düşünce gücünün ve hızının hakim olduğu bir boyuta geçiş yapmaktır.
KAYNAKLAR :
vikipedia
simgesel.com
estanbul.com
gizliilimler.tr.gg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder