15 Mart 2019 Cuma

KAMUFLAJ USTALARI VE BİYOTAKLİT (Ufo,Plazma Orb's,Ebani,Worm Ufo)





Onlar tam bir kamuflaj ustasıdırlar.Naylon poşet veya uçuşan bir kağıt parçası ya da kafa karıştırıcı görünümlerde olan balonların şeklini alarak hareket edebiliyorlar.O kadar ustalar ki,sadece şekillerini taklit etmiyorlar,aynı zamanda poşetin veya kağıt parçasının havada salındığı gibi onlar da aynı şekilde yalpalama ve salınma hareketleri yaparak taklit edebiliyorlar.Böylece kimse onları fark etmiyor.Bu cisimler kesinlikle bilinçli hareket ediyorlar ve Atmosfer içi veya dışında bulunan gemiler tarafından kontrol edildiklerini düşünüyorum.
Bu konulara merakı olmayan,ilgilenmeyen,bilmeyen bir insan için sıradan bir poşetten,kağıttan farkları yok,hatta onları gördüklerinde ikinci kere bakmaz ve poşet,kağıt,çöp olduğunu düşünürler.Ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
Kafayı yediğimi,hayal dünyasında yaşadığımı anlatanları çok dinledim,şuursuzca gülenleri çok gördüm ama hiçbir şey beni yıldırmadı,aksine araştırmalarıma,gözlemlerime daha da hız verdim.Yıllarca araştırdım ve gözlemledim,binlerce fotoğraf,yüzlerce video çektim.Gözlemlediklerim ve elde ettiğim görüntüler beni daha çok meraklandırdı.
Ormanlık bir alanda Kırk metre önümde,Amorf (kendine özgü bir biçimi olmayan),ama eskimiş,soluk renkli bir naylon poşet şekli alarak salına salına ilerleyen ve sonra aniden kusursuz bir küre şeklini alarak turuncu-pembe arası bir renkte inanılmaz ışımaya başlayan, basketbol topu büyüklüğünde bir Ufo'yu (Orb) gördüğüm zaman 'Hayal dünyasında yaşıyorsun' diyenler gelmişti aklıma.Buna benzer birçok gözlemim oldu,kaydettiğim görüntüler de var ve ne gördüğümü çok iyi biliyorum.
Ne yaptıkları,ne aradıkları bilinmiyor.Dünyamızda inanılmaz bir enerji israfı var ve her yerde açığa çıkan enerjiler var.Mesela en çok bakir olan ormanlık alanlarda gözlemliyorum.Enerjilerle ve manyetik alanlarla ilgilendiklerini düşünüyorum.Onları her yerde görmek mümkün.
Şehirlerde,ormanlarda,bulutların arasında,yanardağ ağzında,maden yataklarında,manyetik alanların yoğun olduğu yerlerde,Fay - Ley hatlarının olduğu bölgelerde ve her yerde..

Literatürde 'Worm Ufo' ve 'Ebani' diye tabir edilen diğer ilginç türler de mevcut.Bunlarla ilgili de dünya genelinde yüzlerce görüntü elde edilmiş.Amorf yapısı olan ve balon türlerine benzeyen,bazen renkli olan bu cisimler havada saatlerce asılı dururken gözlemlenmiş ve görüntülenmiştir.

İlgili videolarım
Link: https://www.youtube.com/watch?v=Gsr2SB_UJCc
Link: https://www.youtube.com/watch?v=pqikk54PXeE

YouTube Kanalım: Link: https://www.youtube.com/channel/UCC2Wl49NbrrO16HKNUEHm4g






------------ BİYOTAKLİT ------------



Uzun zamandır sizlerle paylaşıp, paylaşmama konusunda kararsız olduğum bir konuyu paylaşmak istiyorum.Ama lütfen tüm önyargıları bir kenara bırakıp öyle okuyun.Daha sonra istediğinizi düşünebilir,dilediğiniz eleştiriyi yapabilirsiniz.Hatta benim paranoyak olduğumu,kafayı yediğimi de düşünebilirsiniz veya gülebilirsiniz,sorun yok.Amacım sadece bilinmeze ışık tutabilmek ve sizlere bir fayda sağlayabilmektir.

Yıllardır kendi imkanlarımla Ufo'ları araştıran,kendi çapımda deliller toplamaya çalışan sıradan biriyim.İki tip gözlem yapıyorum. 1 - " Farkındalık Gözlemi " . Yani çıplak gözle arayarak,bekleyerek,takip ederek yaptığım gözlemdir. 2- " Teknik Gözlem " . Bu bahsettiğim teknik gözlemi daha önce duymuşsunuzdur,bir çok kişi yapıyor. Bu teknikte ki amaç, insan gözünün göremeyeceği hızlarda hareket eden ve fotoğraflarda sadece tek bir kareye yakalanan cisimleri bulmaktır.Bu şekilde yakalanarak yayınlanan bir çok ufo görseli vardır.Bu ikinci tür gözlemi, saniyede 8 kare foto çeken ve çözünürlüğü yüksek,çok hızlı bir fotoğraf makinesi ile yapıyorum.Teknik gözlemde geniş açıya sahip belirli bir yer seçiyorum ( bu her yer olabilir ) .Daha sonra etrafta bina,ağaç,bulut gibi referansları da kadraja alarak gökyüzünün boş alanlarını sürekli seri poz ile fotoğraflıyorum.Dakikada yaklaşık 400-500 kare, saatte yaklaşık birkaç bin kare çekiyorum,ama bunu yaparken fotoğrafını çektiğim alanı gözlerimle de takip ediyorum,çalışma alanımın boş olmasına çok özen gösteriyorum,mesela çalışma alanıma kuş girdiği zaman anında parmağımı deklanşörden çekiyorum,kadraja o da girsin istemiyorum,amacım temiz bir foto elde etmektir.Bunu ,yakaladığım cisimler için " kuş,böcek,uçak vs." denmesin diye yapıyorum.

Bu fotoğrafta gördüğünüz cismi 2 yıl önce yakaladım.O an her zaman ki gibi havayı kontrol ettim,sadece uçan tek bir kırlangıç vardı ve başka hiç bir şey yoktu,kırlangıcı fotoda altta görebilirsiniz.O kırlangıçtan başka uçan herhangi bir hayvan ya da uçuşan bir şey yoktu,dediğim gibi kadrajıma girmelerini hiç istemem ve dikkat ederim,ama bazen çok ani sağdan soldan fırlayan kırlangıç gibi çok hızlı olan kuşlar çıkabiliyor,işte fotoğrafımdaki kırlangıçta onlardan biriydi.Gelelim asıl meseleye.Ufo'ları bilen araştıran insanların çoğu onların " taklit " konusunda ne kadar usta olduğunu biliyorlar.Bunlara örnek videolar izledik,uçakları taklit ederek uçaklardaki gibi çakar lambaları senkronize çakan Ufo'lar,bulut taklidi yapan Ufo'lar,naylon poşetmiş gibi algılanan ve havada kontrollü veya kontrolsüzce salınan " gözlem diskleri ",şekil değiştiren Ufo'lar vs.. Ama ben bunların dışında daha farklı türler de olduğuna da inanıyorum.Mesela bu fotoda ki bence tam bir " Biyotaklit " tasarımdır.Acemi bir gözle bakınca sıradan, beyaz bir güvercin gibi duruyor.Ama yüksek çözünürlüğe sahip bir fotoğrafınız varsa yeterince büyütme imkanınız da vardır ve büyütme işleminde pikseller dağılmadan yeterince detay alacak kadar imkana sahip olursunuz.Eğer bu bir güvercin olsaydı şu an emin olun bu çözünürlüğe sahip bu fotoda güvercinin gözlerini,gagasını,ayaklarını ve tüylerini de görürdünüz.Onu da geçin,eğer kuş türü olsaydı saniyede 8 kare çeken bir makine ile elde ettiğiniz fotoda olan bir kuş en az 4-5 karede daha görünürdü,ama bu cisim sadece tek bir karede çıktı,bu en önemli detaydır.Hızı saatte 2.175 km ( 2.05 Mach ) olan bir F16 Savaş uçağını bile seri çekimde 1 saniyede en az 3-4 kareye alabiliyorsam gerisini siz düşünün.Bu nasıl hızlı bir cisimdir ki sadece tek bir kareye yakalanıyor ve başka hiçbir karede çıkmıyor. Bu fotoğraf kırpılmış bir fotoğraftır, yani aslı daha da büyüktür ama geri kalan kısmı önemsiz diye kırpmıştım.Fotoğrafta referans olarak koyduğum güvercin resimlerine bakarsanız kanat aralıkları,ayaklar, tüyler,gaga,gözler gibi detaylar nasıl da belli.Ben bu cismin tamamen " biyotaklit " olduğu düşüncesindeyim.

Boyutları bir güvercinden biraz daha büyük olabilir,bizim kullandığımız insansız hava araçları gibi,ama çok daha gelişmiş, yüksek bir teknoloji olduğunu düşünüyorum.Bu şekilde kameralara fotoğraflara yakalansa bile insanlar onun bir kuş türü olduğunu düşünüp önemsemeyecektir,şüphelenmeyecektir.Bu şekilde de rahatça semalarda hızlı ya da yavaş seyrederek işlerini yapabileceklerdir.Bir nevi kamuflaj yani...


'Bilgi evrenseldir ve paylaşılmalıdır' diyerek yürüdüğüm bu yolda,hiçbir çıkar gözetmeksizin,gerek araştırmalarım,gerek gözlemsel çalışmalarımla sizlere bir fayda sağlamaya çalışıyorum. Sevgiler..

Devamını Oku »

19 Ocak 2019 Cumartesi

PROJECT BLUE BOOK (MAVİ KİTAP PROJESİ) - 2019 (DİZİ)





1950 - 60'lı senelerde ABD Hava Kuvvetleri tarafından desteklenen , astrofizikçi profesör J. Allen Hynek ve ABD Hava Kuvvetlerinin UFO  araştırmalarını konu alan, dönemin ünlü projesini anlatan oldukça kaliteli History Channel dizisi.Dönemin atmosferi, arabalar, elbiseler ve makyajı ile süper bir prodüksiyon.


Devamını Oku »

10 Ocak 2019 Perşembe

KOKULAR VE İNSAN FREKANSLARINA ETKİLERİ, BEŞ MANEVİ KOKU



KOKULAR VE İNSAN FREKANSLARINA ETKİLERİ, BEŞ MANEVİ KOKU

Kokular, tıpkı sesler ve renkler skalasına benzeyen bir dizi frekanstan ibarettir. Beynimiz, beş duyunun verileri dahil, herşeyi frekanslar halinde algılar, çiçeğin kokusu, metalin sertliği, rengin maviliği gibi her algı, frekansların beyin tarafından koklama, görme gibi duyulara dönüştürülmüş halidir.

Her kokunun saniyedeki titreşim sayısı bize farklılıkları verir, sümbülü veya papatyayı düşündüğümüzde, koku frekansını anımsayabiliyoruz. DNA, çeşitli frekanslar yayınladığı için, böyle bir foton alışverişi, canlıların içte ve dışta, bu anlamda etkileşimlerini ortaya koyar.

Canlıların sahip olduğu frekans seviyeleri, megahertz (MHz) olarak ölçülebiliyor. Tabi hepimiz, bu titreşimlerle tesir alışverişi yapabiliyoruz. Yiyecekler, içecekler belli biyofrekanslarla ölçümlenirken, koku ve esanslar, insan bedenindeki frekanslar üzerinde önemli etkilere neden olabiliyor.

Normal bir kişi 62 ile 72 MHz civarında bir frekans aralığında titreşiyor. Beynimiz normalde 72-90 MHz ile titreşirken, sağlığın tehdit altında oluşu 58 MHz’de, Kanser türü tablolar 42 MHz ile ölüme yaklaşma anları ise, 25 MHz ile belirlenebiliyor.

Esans yağlarının 52-320 MHz aralığında değişen frekanslarına örnek vermek gerekirse; Lavanta 118, Nane 78, Melissa 102, Gül 320, Ardıç 98, Alman papatyası 105 MHz.

Bazı deneyler eşliğinde, esansların, kokuların, tütsülerin, içki, yiyecek, kahve gibi maddelerin frekanslarımızı düşürdüğü ya da yükselttiği tespit edilmiş. 69 MHz vücut frekansına sahip olan bir insan, sıcak bir çayı eline alır almaz, beden frekansı değişir, çayı içtiğinde 61 MHz’e iner, uçucu bir esansı koklar ve frekansı 68 MHz'e çıkar.

Negatif düşünce, insanın frekansını 10 birim düşürür, güzel olan düşünceler ise, 10 birim daha yükseğe taşır. Dua ve konsantrasyon çalışmaları oldukça yarar sağlayıp, 15 MHz'lik bir artışa yol açar.

Özellikle gül koklamak, gülsuyu ve gül esansı kullanmak büyük ölçüde frekans arttırarak, fiziksel gücü sağlıyor, nöronların iletimini güçlendiriyor, zira gülün frekansı çok yüksek. Hz. Muhammed'in (S.A.V) saf gül kokusu, kalp nurunu, temizliği, iç alemin nice sırlarını işaret eder.

Yuhanna 12:3-8 kısmında, Meryem’in yarım litre kadar saf hint sümbülünden yapılmış değerli bir yağı Hz.İsa’nın ayaklarına döktüğü yazar. İsa, Yahuda’ya, “Meryem’e ne yapması gerektiğini söyleme. Bırak da, hoş kokulu yağı, benim gömüleceğim gün için saklasın'' der.

Tevrat'ta ise, Özdeyişler.Bölüm 27: 9'da, 1 Davut oğlu İsrail Kralı Süleyman’ın özdeyişlerinde; ''Güzel koku ve buhur canı ferahlatır'' sözü, bir diğer anlamda, bu tür bir kokunun frekansımızı yükseltmekteki aracılığına örnek sayılabilir.

Düşük titreşimli kokuların 70 MHz altında oldukları biliniyor, bunların da ruhsal dengeye yardımcı olabildikleri düşünülmüş.
Tabi bu frekans dizinleri içinde varsayılan somutluk ise, illüzyonun kendisidir, herşey atom altı parçacıkların frekansları ile verilerini yayar.

BEYAZ KOKU.

Her kokunun tıbbi bileşenleri ayrı, kimi masumiyeti ve huzuru getirir, uzaktan bile, gizli etkisini gösterir, insanın temel doğasına etkir. Bilim adamları 86 kokunun bileşiklerini aynı yoğunlukta damıtmıştı, daha sonra, farklı bileşiklerden, değişik karışımlar oluşturulmuş, en çok 43 adet olmak üzere, kokulardaki bileşik sayısı arttırıldığında , karışımlardaki kokuların birbirlerine benzerliğinin yoğunlaştığının saptanması ile ‘beyaz koku' oluşturulmuştu. Bu türde bir beyaz koku, 30 ve daha fazla eşit yoğunluktaki bileşenden oluşuyor.

GÜZEL KOKU VE ŞUUR.

Keyfi etkileyen bir duyu ile güzel koku, sıklıkla zihni açıyor ve iyi çalıştırıyor. Beyindeki olumlu çağrışımları hızlandırıp, hafızayı etkiliyor. Felsefi bir simya ilkesi ile, aromaterapi bağlantısı da kurulabilir. Belli kokuların kombinasyonları, mutlaka duygusal ve ahlaki yönde bile, karakterlere ayrı ayrı faydalı ve tedavi edici fiziksel etkiler taşır. Örneğin tütsü kullanımı, meditasyon sırasında bilinci yükseltmeyi kolaylaştıran bir uygulamadır. Farklı kokular ve uçucu yağların, insan bilinci üzerinde farklı yararlı etkilere sahip olduğunu biliyoruz. Japon bilim adamları, yasemin kokusunun, hızlı ve kalıcı öğrenmeyi sağladığını bulmuşlar.

Kokular, şuurumuza etkirken, bazen de garip davranışlara ve hislere neden olabilirler, parfümler hayal gücünü coşturabilir, çekiciliği arttırabilir.

Mistik manada, kutsal ritüellerde toplantılarda kullanılan koku ve tütsüler değişik şuur durumlarını tetikleyebilir. Diğer yandan, bazı varlıkları cezbedici etkileri bulunan kokular, ikram edilen aromalar da gizemcilikte önem kazanır.

KISACA KOKU, VARLIKLAR VE İKRAM

Koku bir latife halindedir, ulvi alemlerin ve görevli meleklerin, ya da, müekkillerin, ulvi ya da sufli olsalar da, kendilerine özgü koku çemberleri bulunur. Duygu ve düşüncelerin de kendi kokuları bulunur.

Kozmik anlamda melekler veya başka güç alanlarına ilişkin varlıkların kodları, bir kokunun frekansına kayıtlanmış olabilir, böylece bilinçaltı, onun enerjisi ie bağlantı kurmayı kesintiye uğramadan sürdürebilir.

Davetlerde celp anında koku duyulur, ikram edilen koku ile, davet edilen görevlinin koku çemberinin, benzer frekansta olması esas alınır. Bunlar ruhani armağan veya bir tür adsorbe edilecek besin, bir tür yiyecek haline gelebilirler. Her tütsü yakıldığında, her zaman cazibe alanı oluşmaz, ancak amaca uyan işlemler yapılırsa bu mümkün olabilir.

Koku ile cezbedilen değişik enerji alanları bulunur. Örneğin, sürekli ayni parfümü kullanan bir bayanın bayılmaları sıklaşır, çare bulunamaz, parfümü bittiğinde, bir süre için alamayınca bayılmaları kesilir, parfümü kullanıldığında yeniden başlaması ile saptanan olgu; bu koku ile cezbedilen bir enerjidir ve bayanın nörolojik faaliyetini de olumsuz etkilemektedir.

AROMATERAPİK BAZI ÖRNEKLER.

Okaliptüs: Melankolinin, üzüntü ve endişenin dağılması.
Sandal ağacı: Derin düşünce, hayal gücünü yüksekliği.
Günlük: Olumsuz düşüncelerin, nazar enerjisinin uazklaştırılması, sükun.
Gül: Dinginlik, huzur, sevgi.
Limon: Rahatlama, sinir yatışması.
Yasemin: Anlayış, kavrama, mistik algı.
Lavanta: Enerji, şifa, arınma.
Papatya: Arı, içten duygular, sevinç hissi.

BEŞ MANEVİ KOKU.

Hui-neng, Zen Budisttir. 638 doğumludur, 713 yılında ölmüştür. Sade yaşam ve onurunun önemini kavrayıp anlatmıştır. Hui-neng, manevi koku metaforunu kullanarak, bilgelik yolunu göstermeye çalışmıştır.

Beş manevi koku:

1) AHLAK kokusunu süren; kötülük, kıskançlık, açgözlülük, nefret, hırsızlık ve saldırganlık taşımaz.

2) DENGE kokusunu süren; Kendi zihninde herhangi bir kesinti olmadan, nesnelerin iyi ve kötü özellikleri görme yeteneği ve istikrar kazanır.

3) BİLGELİK kokusunu süren; hiçbir zaman kendi zihninde tıkanıklık olmadan, her zaman sağduyu ile maddenin doğasını ve doğayı gözlemler, netlik sahibidir, iyilik ve nezaket özelliği taşır.

4) KURTULUŞ kokusunu süren; zihnini nesnelere sabitlemekten kurtarmıştır.

5) SEZGİ VE AÇIK GÖRÜŞ kokusunu süren; sessizlik içinde kendi özgün zihnini tanımayı, aydınlanmayı, uyumu, bencil kişiliğin arınmasını sağlamıştır, gerçek doğasının bilgisine sahiptir.

Bilgi, uygun çaba ile, deneysel adımlarla, uygulamalarla elde edilebilir. Bilgelik yolu uzundur ve dikkat gerektirir. Sürekli farkındalıkla, beş manevi parfümü koklayarak, bu metaforu kullanan ise, iyi bir yolcudur.

Ferda Ercan Uyulan / Okültizm ve enerji
Devamını Oku »

23 Aralık 2018 Pazar

KOLEKTİF NİYET, DNA VE SKALAR DALGALAR




Fizikçi Bill Tiller’ın laboratuvar ortamında yaptığı deneylerde, odaklanan niyetin, sudaki pH seviyesini yükseltip azaltabildiği, larvaların büyümesini %30 arttırabildiği, bakterilerin öldürülme hızını %30 arttırabildiği ölçülmüştür.

Bunun gibi daha birçok araştırmacının yaptığı farklı deneylerle, aklın ve bilincin madde üzerindeki etkileri bilimsel olarak, kayıtlara geçmekte.

İnsan bilinci, doğal bir skalar dalga (boyuna dalga, longitudinal wave) jeneratörüdür. Skalar dalgalar, genelde bilinen enine dalgalardan farklıdır. Günümüz fizikçileri (Gregg Braden, Dan Winter…) bu dalgaların yapısını ve işlevini araştırıp paylaşmaktalar.

Skalar dalgaların önemli bir özelliği ışık hızından da hızlı hareket etmeleri ve biyolojik gelişimi desteklemeleridir. Bilimin halen bu doğrultuda araştırıp geliştireceği büyük bir okyanus dolusu alan bulunmaktadır.

Nikolai Kozyrev’e göre güneşimiz de skalar enerji üretmektedir. Thomas Hieronymus’un araştırmaları, fotosentez işlevinin ana bileşeninin skalar enerji olduğunu ispat etmiştir. Bu teorisini, bitkileri tamamen ışıktan yalıtılmış karanlık bir odada, sadece skalar enerjiye maruz bırakarak ispat etmiştir. Alman fizikçi Fritz Albert Popp, 1970’lerde, bitkilerin biofoton formunda enerji biriktirdiklerini belgelemiştir. Araştırmalara göre gıda kaynaklı yiyeceklerin ya da desteklerin içeriğinde biofotonlar bulunurken, sentetik vitaminlerde biofoton bulunmamaktadır.

Fraktal alanlar, uygun koşullarda, enerji baskısını enerji ivmelenmesine çevirip, yapıcı dalga etkileşimi aracılığı ile enine dalgaları skalar dalgalara çevirebilmekteler. DNA, bu duruma en güzel örneklerden biridir!

Dan Winter’a göre, DNA’nın dinamik yapısı ve bu yapının altındaki ölçülebilen altın oran, DNA alanını elktriksel olarak merkezcil (centripetal) kuvvete dönüştürmekte ve bu orandan dolayı oluşan mükemmel merkezcil baskı alanı, DNA’nın piezoelektriksel doğasını oluşturmaktadır. Yani, mükemmel baskı/basınç alanı, DNA’nın elektrik alanını ya da potansiyelini arttırmaktadır. DNA, bir radyo istasyonu dönüştürücüsü gibi uzun dalgaları mükemmel baskı alanıyla kısa dalgalara dönüştürmektedir. Bu da DNA’nın doğal bir skalar dalga (scalar, longitudinal, compressional) üreticisi olduğunu göstermektedir.

İnsan niyeti de aynı güce sahiptir. Bu sebepten dolayı odaklandığımız konulara dikkat etmemiz gerekir. Global komplo ağı, tüm medyayı nefret ve korku pompalamak üzerine dizayn etmiştir. Nefret ve korku frekansları insan sağlığı açısından olumsuz olmakla beraber, yukarıda okuduğumuz zihnin madde üzerindeki etkisi misali, bu frekanslar da tecrübe ettiğimiz çevre üzerinde negatif etki yapmaktadır. Bu durumu bilerek medyaya kontrollü ve uyanık bir şekilde yaklaşmamızı öneriyorum.

Enerji her zaman gidebileceği en mükemmel baskı alanını takip eder. Kendi enerjimiz de odaklandığımız konulara gitmektedir. Çünkü odaklandığımız alanlarda baskı alanı oluşturmuş oluruz. Uygun baskı alanları da mükemmel enerji dağılımını tetikledikleri için nereye odaklanırsak o alanı canlandırırız.

Bu durumun bilinci ile düşüncelerimizi ve her an içinde bulunduğumuz hissiyatın kalitesini (pozitif/negatif) gözlemlemenin ve her gün kendimiz için kısa da olsa vakit ayırmanın, meditasyon yapmanın zihin, ruh ve beden sağlığımız için şaşırtıcı derecede yararlı olduğu kanısındayım.

Kaynak : https://biyontoloji.com/2018/03/18/kolektif-niyet-dna-ve-skalar-dalgalar/
Devamını Oku »

Yukarı Git