4 Ocak 2016 Pazartesi

BİR DAMLA DENİZ SUYUNDAKİ HAYAT



Deniz suyundan alınan bir damlanın 25 kat büyütülmüş hali..Larvalar,balık yumurtaları,bakteriler,diatomlar ,planktonlar..



KAYNAK :
http://dive-shield.us/infonewspages/Underthemicroscopejustasplashofseawater.html

Devamını Oku »

UZAYLILAR DA NÜKLEER SİLAHA KARŞI




Uzaylılar da nükleer silaha karşı!

Eski askeri pilotlar, uzaylıların 1948'den beri İngiltere ve ABD'nin nükleer füze üsleri üzerinde uçtuklarını ve silahları tesirsiz hale getirdiklerini iddia etti.

Pilot Robert Salas ile sessizliklerini bozmaya karar veren 6 eski ABD hava kuvvetleri subayının, üsler üzerinde uçan UFO ’lar hakkında Amerikan hükümetinin gizli belgelerini de içeren ayrıntılı açıklama yapmaları bekleniyor.

Daily Mail’in haberine göre Salas (yanda), 16 Mart 1967’de, Montana’daki Malstrom hava üssünde ilk elden böyle bir olaya tanık olduğunu, görevdeyken bir uçan nesnenin üs üzerinde dolaştığını gördüğünü ve bunun üzerine 10 nükleer füzenin devre dışı kaldığını anlattı. Bundan bir hafta sonra aynı olayın bir başka üste tekrarlandığını belirten Salas, ABD ordusunun nükleer üsler üzerinde uçan bu nesneler hakkında yalan söylediğini, bunu kanıtlayabileceklerini iddia etti.

Albay Charles Halt da, İngiltere’de nükleer silah bulunduran birkaç üsten biri olan, İpswich yakınlarındaki RAF Bentwaters’da 30 sene evvel UFO gördüğünü söyledi. Halt, uçan nesnelerin üsse ışın huzmeleri yaydığını, daha sonra askeri radyoda uzaylıların nükleer depoya indiğini duyurduğunu belirtti.

Halt, "ABD ve İngiltere gizli servislerinin, gerek o zaman gerekse şimdi, herkesin iyi bildiği dezenformasyon yöntemlerini kullanarak, RAF Bentwaters’da olanların önemini azaltmaya çalıştıklarına inandığını" söyledi.

Pilotlar, 2003 gibi yakın bir tarihte de olan uzaylı müdahalesiyle ilgili 120 eski askeri personelin tanıklığını kanıt olarak göstereceklerini ve yetkililerden uzaylıların dünyayı ziyaret ettiğini artık kamuoyuna açıklamalarını isteyeceklerini belirttiler.

Dün, Birleşmiş Milletler’in, Dünya’yı ziyaret etmeleri durumunda uzaylılarla ilk teması sağlayacak özel bir elçi atayacağı açıklanmıştı. BM’nin pek az bilinen Dış Uzay İşleri ofisinin Başkanı Malezyalı astrofizikçi Mazlan Otman’ın gelecek hafta düzenlenecek bir bilimsel konferansta bu göreve getirildiğinin açıklanması bekleniyor. (aa)
Devamını Oku »

ŞU ANDA SABİT BİR ŞEKİLDE OTURDUĞUNUZU MU SANIYORSUNUZ?






ŞU ANDA SABİT BİR ŞEKİLDE OTURDUĞUNUZU MU SANIYORSUNUZ?

Bir yıldızın etrafında saniyede 30 kilometre (ortalama: ~2.978473 x 10^4 m/s) hızla dönen bir gezegenin üzerindesiniz. Bu gezegen, kendi etrafında saniyede yaklaşık olarak 400 metre (~465.67 m/s) hızla dönüyor.

Bu gezegenin etrafında döndüğü yıldız (Güneş), bir galaksinin merkezinde saniyede 250 kilometre (~23246.08 m/s) hızla dönüyor.

Bu galaksi, Evren'in içerisinde tahminlere göre yaklaşık olarak saniyede 600 kilometre hızla ilerliyor.

Kısaca... Siz bu yazıyı okumaya başladığınızdan beri, Evren içerisinde yaklaşık 3.000 kilometre yol aldınız bile! Ayrıca oturduğunuz sandalye de, bu yazıyıı okumaya başladığınızdan beri, eskiden olduğu konumuna göre, yalnızca Dünya'nın dönüşüne bağlı olarak 6 kilometre civarında yol aldı!

Kendimizi büyük görmeyi bırakmalıyız. Evren içerisinde hiçiz ve doğru olduğunu sandıklarımız, gerçeklerden çok uzak... Sandıklarımızı, gerçeklere yakınlaştırabilecek tek yol gösterici ise bilimdir.Böylesine büyük ve karmaşık bir evrende yanlız olduğumuzu düşünmek çok yanlıştır...

Devamını Oku »

YANILMIŞIM TANRI VARMIŞ - ANTONY FLEW


Biyologların dna araştırmaları, yaşam için gerekli düzenlemelerin neredeyse inanılmaz olan kompleksliğini ortaya koyarak, yaşamın temelinde bilinç bulunmuş olması gerektiğini gösterdi. Artık, üreyebilen o ilk hücrenin naturalist evrime dayalı bir açıklamasını oluşturmayı düşünmeye başlamak bile aşırı derecede zor bir hal almıştır. İlk canlının cansız maddeden evrimleştiği ve olağanüstü kompleks bir canlıya dönüştüğü iddiasının hiçbir geçerliliği olmadığına, kesin bir şekilde kanaat getirdim...
Bir kodlama sistemi, her zaman için zihinsel bir sürecin ürünüdür. Bir noktaya dikkat edilmelidir; madde bir bilgi kodu üretemez. Bütün deneyimler, bilginin ortaya çıkması için, özgür iradesini, yargısını ve yaratıcılığını kullanan bir aklın var olduğunu göstermektedir... Maddenin bilgi ortaya çıkarabilmesini sağlayacak hiçbir bilinen doğa kanunu, fiziksel süreç ya da maddesel olay yoktur... Bilginin madde içinde kendi kendine ortaya çıkmasını sağlayacak hiçbir doğa kanunu ve fiziksel süreç yoktur...
Şimdi kartlarımı, yani kendi görüşlerimi ve bunları destekleyecek nedenlerimi masaya dizme sıram geldi. Artık evrenin sonsuz bir zeka tarafından var edildiğine inanıyorum. Bu evrenin karmaşık kanunlarının bilim adamlarının tanrı’nın zihni dedikleri şeyi ortaya koyduğuna inanıyorum. Hayatın ve çoğalmanın ilahi bir kaynaktan başladığına inanıyorum.
Yarım yüzyıldan fazla bir süre boyunca ateizmi açıklayıp savunduktan sonra neden buna inanıyorum? Buna kısaca şöyle cevap verebilirim: modern bilimin ortaya çıkardığı dünya resmi, benim gördüğüm şekliyle böyle. Bilim doğanın tanrı’ya işaret eden üç boyutuna ışık tutuyor. Bunlardan ilki doğanın kanunlara uyduğu gerçeği, ikincisi, hayat boyutu; maddeden kaynaklanan ve zekice organize edilip amaca yönelik hareket eden varlık boyutu, üçüncüsü ise doğanın varlığı. Ancak bana rehberlik eden sadece bilim olmadı. klasik felsefi iddiaların yeniden incelenmesi de bana yardımcı oldu.
Tanrı’nın varlığına dair bir kanıt için bilim yalnız başına deliller sunamaz. Doğanın kanunları, teleolojik yapısıyla yaşam ve evrenin varoluşu hem kendi varlığını hem de dünyanın varlığını açıklayan bir aklın ışığında açıklanabilir. İlahi varlığın keşfedilmesi deneyler ve denklemlerle değil, bunların ortaya koydukları yapıların anlaşılmasıyla gerçekleşir.

ANTONY FLEW
Devamını Oku »

Yukarı Git