2 Şubat 2016 Salı

TRANSFİGÜRASYON



Transfigürasyon

Transfigürasyon metapsişik terminolojide kullanılan bir terim olup, ruhsal irtibat sırasında medyumun yüz hatlarının ve tavırlarının değişmesine verilen addır.

Bu olayda medyum irtibatta bulunduğu bedensiz varlığın son bedenlenmesindeki (reenkarnasyonundaki) özelliklerini yansıtacak biçimde değişir, tümüyle başkalaşır. Kimi hallerde sesinin de değiştiği görülür. Bu tür olaylara kimi yazarlarca posesyon olarak, Spiritüalizm'de ise “enkarnasyon medyumluğu” olarak adlandırılan, bedensiz varlığın medyumun bedenine tam anlamıyla hakim olduğu durumlarda rastlanır.
Antik çağda Yakındoğu ve Ege havzasındaki trans uygulamalarında genellikle bu tür bir medyumluk söz konusu olmuştur. Obsesyona yakalanma tehlikesinin çok yüksek olduğu bu medyumluk türü halen Afrika ve Latin Amerika tapınçlarındaki (kültlerindeki) ayinlerde görülmektedir.

Transfigürasyon sözcüğü kimi yazarlarca İsa Peygamber'in çarmıha çakılmasına ilişkin bir iddiayı dile getirmek üzere de kullanılmaktadır. Gnostisizm zamanından günümüze kadar süregelmiş, pek inandırıcı bulunmayan bu iddiaya göre, çarmıha çakılan kişi İsa Peygamber'in kendisi değildi, yüzü onun yüzüne dönüştürülmüş başka bir kişiydi.
Devamını Oku »

MEDYUMLUK





Medyumluk

Medyum denince herkesin aklına fal bakan, büyü yapan, geleceği gören ve hatta olumsuz duygular uyandıran kişiler gelmektedir. Medyum kelimesi Latince kökenlidir. Aslında herkesin doğasında sezgilerini ve altıncı hislerini kullanmak gibi yetenekleri vardır. Medyumluk ise bunların ne kadar kullanıldığı ile alakalı bir durumdur.

Ruhçuluk bilimine göre medyumluk gelecekten bilgi almak demek değildir. Sadece eterik dünya ile yaşanılan dünya arasında bağlantı kuran kişilerdir. Medyumlar bu bağı kurarken trans yöntemini kullanmaktadırlar. Trans yöntemi ise tüm yoğunluğunu verip, beyin enerjisiyle düşündüğü konuya odaklanarak, karşısındaki kişinin (veya bir nesnenin, varlığın) gizemli ve bilinmeyen hallerini anlamaya çalışmaktır. Medyumlar bu işlem sırasında yani trans halindeyken çok kısa bir süreliğine de olsa bedenlerini terk edip eterik bağ ile yoğunlaşırlar. Bu yoğunlaşma sayesinde zamana ve konuya tamamen odaklanabilmektedirler.

1 Medyum Nedir?
2 Medyumluğun Çeşitleri Nelerdir?
2.1 Medyumluğun Tezahür Yönünden Sınıflandırılması
2.2 Medyumluğun İdrak ve İrade Yönünden Sınıflandırılması
3 Medyumlar Nasıl Bilgi Aktarırlar?
Medyum Nedir?

Medyum Nedir?Medyum, ruhlar alemi ile iletişime geçip, zaman ve mekan gözetmeksizin, hiçbir obje, su ve tarot gibi şeylere ihtiyaç duymadan canlılar ve ölüler arasında iletişim kurduğunu iddia eden kişiye denir. Bu iletişime geçme olayı bazen bilinçli olarak, bazen de kişinin isteği dışında gerçekleşmektedir.

Spiritüalist (ruhçuluk) anlayışa göre medyumluk yeteneğine sahip olmak bir hüner değildir ve kişi bu yeteneğini asla çıkarları ve kötü amaçları için kullanmamalıdır.

Medyumlar günümüzde modern falcılar olarak anılmaktadırlar. Fakat bu durum medyumları oldukça rahatsız etmektedir. Ek olarak ruh bilimciler medyumluğun gelecekten bilgi almayı sağlayan kişiler olarak görülmemesi gerektiğini savunmaktadır. Eğlenmek, maddi çıkarlar sağlamak, gelecekten bilgi almak gibi kalitesiz iletişimin yapıldığı ruhsal irtibatlara ise “abes irtibat” adını vermektedirler.

Medyumluğun Çeşitleri Nelerdir?

Medyumluğun Çeşitleri Nelerdir?Medyumluk idrak ve irade yönünden medyumluk ile tezahür yönünden medyumluk olmak üzere iki grupta incelenmektedir.

Medyumluğun Tezahür Yönünden Sınıflandırılması

Medyumun ortaya koyduğu belirtilere göre fiziksel ve zihinsel medyumluk olarak ikiye ayrılmaktadır.

Fiziksel Medyumluk: Materyalizasyon, demateryalizasyon, levitasyon, telekinezi gibi fiziksel olayların olduğu paranormalfenomenleri kapsayan medyumluk çeşididir. Yani hiçbir ruhsal irtibat söz konusu olmadan, paranormalfenomenler ortaya koyabilen, özel yeteneğe sahip kimselerdir.
Zihinsel Medyumluk: Ruhlarla iletişime geçip bilgi alışverişini sağlayan medyumluğa zihinsel medyumluk denilmektedir.

Medyumluğun İdrak ve İrade Yönünden Sınıflandırılması

Medyumluk dünyasal idrak ve iradenin görünüp görünmemesine göre ise üç grupta incelenmektedir.

Sezgisel Medyumluk: Medyumun idrak ettiği işleri kendi iradesi dahilinde yaptığını bilmesidir.
Mekanik Medyumluk: Medyumun idraksız ve kendi iradesiyle hareket etmiyor gibi görünmesidir.
Otomatik Medyumluk: Medyumun hareketlerine yönelik idrakı vardır ancak iradesi görünmez.
Medyumlar Nasıl Bilgi Aktarırlar?

Medyumlar Nasıl Bilgi Aktarırlar?Medyumlar normal bir insanın beş duyu organıyla algılayabildiği şeyleri, çok yüksek düzeydeki sinyallerle algılayabilen kimselerdir. Bu sinyalleri farklı yollarla alır ve aktarırlar.

Altıncı Hisleriyle Bilgi Aktarırlar: Medyumlar tamamen hislerinden faydalanarak bilgi aktarması yapabilirler. Kişiyi dinledikten sonra konuya yoğunlaşırlar. Daha sonra sanki içlerinde başka birisi varmış gibi ondan gelen sese kulak verirler. Bu gelen sesleri, kendi deneyim ve tecrübelerini de ekleyerek dinleyicinin anlayacağı şekilde aktarırlar.

Kulağına Gelen Seslerle Bilgi Aktarırlar: Bazı medyumlar yanında biri oturuyor ve onun kulağına bir şeyler fısıldıyormuş gibi dikkatlice dinlerler. Hatta sesleri daha net duyabilmek için bardak veya sigara jelatini gibi şeyler de kullanırlar.

Tırnağına Bakarak Bilgi Aktarırlar: Çok fazla kullanılmayan ve yanıltıcı sonuçlar alınan bu yöntemde ise, medyum kişinin başparmağının tırnağına odaklanır. Tamamen tırnağa odaklanan medyum orayı bir televizyon ekranı gibi görür ve gördüklerini dinleyiciye yorumlamaktadır.
Devamını Oku »

KENDİLİĞİNDEN İMAJİNASYON




Kendiliğinden İmajinasyon


Kendiliğinden imajinasyon, spiritüalist terminolojide kullanılan bir terim olup, neo-spiritüalizm`de “varlığın, iradesi dışında cereyan ettiği izlenimi veren imajinatif faaliyeti” olarak tanımlanır.

Kendiliğinden imajinasyon Neo-spiritüalist görüşte varlığın bedenli veya bedensiz oluşu bakımından iki grupta ele alınarak açıklanır:

1- Fiziksel bedensiz bir ruh, yani ölüm olayı ile spatyuma geçmiş bir varlık için:

Maddi bağların baskısından kurtulmuş vicdanın varlığın iradesini etki altına alıp, şuuraltı imajlarıyla varlığın çevresinde objektif olaylarla dolu bir dünya yaratması. Klasik spiritüalizm (spiritizm) bu imajinatif dünyanın teşevvüş halindeki varlığın kendi imajinasyonuyla, fakat iradesi dışında yaratıldığı görüşüyle bunu “irade-dışı imajinatif kreasyon” olarak adlandırmıştır. İradesiz imajinasyonun olamayacağı görüşünden yola çıkan Neo-spiritüalizm`de ise buna “kendiliğinden imajinasyon” adı verilmiştir.

2- Bedenli bir varlık ya da hipnoz halindeki bir denek için:

Hipnoz halindeki deneğin imajinasyonunun operatörce (hipnotizör
Hipnotizör, hazırlanmış bir ortam (mekân sıcaklığı, sessizlik ve belirli zaman dilimleri) içerisinde, hipnoz metodlarını kullanarak telkin yolu ile sujeyi transa sokan kişidir. Hipnotizör, ilk seansta sujeye verdiği şifreyi diğer seans başlarında tekrarladığı zaman suje daha kısa zamanda hipnotik uykuya girer. Tümünü oku (yeni pencerede açılır)
) sevk ve idare edilme durumu. Denek, operatörün telkin ettiği imajlara inanır ve o imajları yaşar. İmajinasyonu yönlendirilen deneğin durumu, spatyumda teşevvüş halinde bulunan varlığın durumuna benzer. Aradaki tek fark, imajinasyonun bu kez, vicdanın etkisi altında olma yerine bir başka iradenin (operatörün iradesi) etkisi altında olmasıdır. 
Devamını Oku »

DUBLE




Duble

Psişik konuda '' ikinci cüz,ikiye bölünmüş, iki kat olmuş, ikileşmiş, eş, ikiz, benzer '' anlamına gelir.
Duble teriminin ifade etmek istediği anlamın geçmiş devirlerden beri süre geldiğini görmek mümkündür. Eski Mısır'da KA , Yunan'da EIDOLON , Kabalistlerde NEFES, Orijen ve diğer kilise babalarının dahil oldukları Yeni Eflatunculuk da ANGOEİDE, ASTROEİDE ( Yıldızlardan yansıyan ) , Teofizide ESERİ BEDEN, Klasük ruhçulukta ise DUBLE '' yaşayanların fantomu '' dur.

Dublenin özelliklerine gelince ( gözlem yoluyla elde edilmiştir ); Alışkın bir göz için ( duru görürler gibi ) ilk bakışta açık mavi veya menekşe renginde gözükür. Fiziki bedenle olan ilgisine göre kaba veya ince bir dokudadır. Kendisinde hareket kuvvetini ve duyarlığı dışarıya aktaracak yetenek vardır. Zekidir ve hayatiyetin yüzde seksenini kendinde taşır.

 Genel olarak buharımsı bir görüntüye sahip olan duble hızla yer değiştirir, engellerin ardına kolayca geçer. Ölüm anlarında mezarlıklarda görülmesi mümkündür. Deneysel olarak yapılan araştırmalarda yakından tahkik etme fırsatı elde edilmiştir. Bilhassa Teozof ve Okültistler bu konuyu çok incelemişlerdir. Dublenin etrafında onun ruhsal mükemmelliğini belirten ışıklı haleler ( AURA) vardır ve çeşitli renkler ifade eder.

İlkel kavimlerde ve Orta çağda kara büyü ile uğraşan kimselerin duble vasıtasıyla yaptıkları kötü etkilerin hikayeleri, metapsişik ve sosyoloji ile ilgilenenlerce bilinmektedir.
Devamını Oku »

Yukarı Git