4 Mart 2016 Cuma

FBI 61 YIL SONRA ROSWELL KAZASINI DOĞRULADI (11 NİSAN 2011)



‘Evet, UFO düştü ve içinde 3 uzaylının cesedi bulundu’

Varlığı yıllardır tartışılan ve ABD makamlarının resmi olarak doğrulamadığı “uzaylılar” tartışmasının cevabı 61 yıl sonra geldi. Yayınlanan FBI raporlarında düşen UFO’nun boyutu, insan benzeri uzaylıların giydiği kıyafetler açıkça tanımlanıyor.

İnsanoğlunun en çok merak ettiği konuların başında gelen uzaylılar ilk defa resmi olarak doğrulandı. Federal Araştırma Bürosu (FBI) 1950’de, ABD’ye düşen bir uzay mekiği hakkında hazırlanan özel raporunu önceki gün yayınladı. New Mexico’da düştüğü iddia edilen fakat yıllardır varlığı reddedilen uçan daire hakkında yayınlanan raporda, uzaylıların boyu, mekiğin şekli ve boyutu gibi en ince detaylara yer veriliyor. İsmi açıklanmayan bir kaynak tarafından verilen bilgiler doğrultusunda Washington’da, gizli ajan olarak görev yapan Guy Hottel’in hazırladığı raporda “New Mexico’da üç uzay mekiği ele geçirildi” açıklaması yapıldı.

90 santimetre boyundalar

22 Mart 1950 tarihli belgede “Uçan cisimler ortaları yükselen birer daire şeklinde tanımlanabilir. Cismin çapı 15 metre. Her araçta insan vücuduna benzer üç ceset bulduk.

Bulunanlar 90 santimetre boyunda ve metalik kıyafetler giyiyor. Her birinin vücudu pilotların giydiği kıyafetlere benzer bandajlarla kaplı. Mekiklerin New Mexico’da bulunmasını bölgedeki üst düzey radar sistemine bağlıyoruz.

Uzay mekiğinin kontrol mekanizmasıyla radarın karıştığını tahmin ediyoruz” açıklamasında bulunuldu.

Sonunda açıklandı

New Mexico’da bulunan Roswel kasabasındaki askeri üsse, 2 Haziran 1947’de bir UFO düştüğü iddia edilmiş, uzaylılar üzerinde bilimsel araştırmalar ve otopsi yapıldığı öne sürül-müştü. İddiaların artması üzerine ABD ordusu “Hava kuvvetleri uçan mekik buldu” başlıklı bildiride “Uzay mekiği hakkındaki iddialar dün gerçek oldu. Roswell Karargahı Hava Üssü’nde bir cisim bulduk” açıklaması yapmıştı. Fakat resmi makamlar 24 saat sonra bu açıklamayı geri çekerek, uçan cismin sadece sıradan bir hava balonu olduğunu bildirerek iddiaları yalanlamıştı. 1947’de FBI tarafından yayınlanan bir başka belgede ise uzay mekiğinin altı köşeli olduğu açıklanmıştı. Belgelerde bu bilgilerin, ulusal güvenliğe darbe vurmamak için NBC ve AP ajansı tarafından yayınlanmadığı belirtildi.

‘Hey dünyalı biz dostuz gerçek oluyor’

Sirius Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan FBI raporlarını şöyle yorumladı, “Raporlar evrende başka yaşam formları olduğunun ispatı. Negatif güçler dünyayı ele geçirmek isteseydi bunu binlerce yıl önce yapabilirlerdi. Türkiye’de MİT ve Hava Kuvvetleri İstihbarat biriminde UFO’larla ilgili yakın gözlem raporları var. Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, 4 uçakta 8 üst düzey eğitimli askeri personelle 18 dakika boyunca, bir UFO’yu gözlemlediklerini, yan yana uçtuklarını ve inanılmaz manevralar yaptıklarını açıkladı.“

FBI’ın açıklaması bizim beklediğimiz bir gelişmeydi. Son zamanlarda başta İngiltere olmak üzere Meksika, Hollanda, Danimarka, Brezilya en son olarak da Yeni Zelanda hava kuvvetleri izledikleri UFO raporlarını peş peşe açıklamaya başladılar. Bu bir hazırlık süreci, Amerika ilk defa böyle bir adım attı. Roswell olayının gerçek olduğunu 26 yıldır insanlarımıza anlatmaya çalışıyoruz.

Dolayısıyla FBI’ın açıkladığı dosyalar ve raporlar Roswell’e düşen UFO olayının gerçek olduğunu gözler önüne sermekte. UFO düşüyor ve dünya dışı varlıklar ele geçiyor, otopsi yapılıyor. Bu rapor gösteriyor ki Obama hükümeti bu konuda ciddi adımlar atacak. Önümüzdeki süreçte bu açıklamaların daha da hızlanacağını öngörüyorum. Bu konuda gözlemler çok arttı. Biz de FBI’ın Nisan ayı başında böyle bir açıklama yapacağına dair içeriden bazı bilgiler almıştık. Özellikle Birleşik Devletler nezdinde ve diğer hükümetler nezdinde. Türkiye de dahil, çünkü bizim askeri birimlerimiz olsun, hava kuvvetleri istihbaratı, MİT olsun bu konuda önemli bir yere sahipler. Bizim ulusal hava sahamızda da çok sıklıkla askeri ve sivil pilotlarımız tarafından gözlemler yapılıyor.

BU GERÇEĞE HERKES HAZIRLANSIN

Süreç bu raporla birlikte hızlanacak. Artık karar alınmıştır, çabalarımız meyvesini veriyor. Birleşmiş Milletler nezdinde de ciddi girişimler var. Bizim de başlattığımız Dünya UFO İnşaat Kampanyası isimli dünya çapında bir kampanya var. Bu da Birleşmiş Milletler nezdinde artık gizliliğin ortadan kalkmasıyla alakalı tüm dünyadan imza topluyoruz.

Gizlilik kalktıktan sonra süreç artık kamuoyunu bilimsel yönden, psikolojik ve sosyal yönden evrende yalnız olmadığımız gerçeğine hazırlamak ve onları bilgilendirmek. Çünkü biz önümüzdeki 10 yılda dünya dışı varlıklarla direkt temasın oluşacağı bir ortam öngörüyoruz. Tüm dünyada ekolojik, jeofiziksel anlamda çok ciddi değişimler de var. Foton kuşağının etkileri, dünyanın manyetik alanında ciddi sapmalar ve eksen kaymaları... Söz konusu bilim adamları artık bunu kabul ediyorlar. Dünyanın değişim ve dönüşüm sürecinin hızlandığı bu zaman diliminde UFO’ların da görülmeleri tesadüf değil.

UFO gerçeğinin açıklanması tüm dünyayı birleştirici bir unsur ve etki yaratacaktır. Dünyalı olduğumuzu iddia edeceğimiz bir üst seviyeye çıkacağız; bu da insanlığın barış birliğini sağlayacak, egolarımızı törpüleyeceğiz. Savaşa aktarılan kaynaklar eğitime, sağlığa, diğer enerji kaynaklarına aktarılacak. Alternatif enerji kaynakları devreye girecek. Çok olumlu bir süreç başlayacak.

KAYNAKLAR :
http://www.haberturk.com/yazarlar/gulin-yildirimkaya/619893-fbiin-resmi-uzayli-aciklamasi-donum-noktasi-mi
Devamını Oku »

CIA YILLARDIR GİZLENEN UFO BELGELERİNİ AÇIKLADI (28 0CAK 2016)



ABD Merkezi İstihbarat Dairesi, UFO ve uzaylılarla ilgili gizliliği kaldırılmış çok sayıda belgeyi paylaşıma açtı. Söz konusu belgeler, CIA’in 1978 yılında UFO ve uzaylılarla ilgili yaptığı araştırmadaki binlerce belgeyi kapsıyor. Bu belgelerin büyük kısmı ise 1940’lı ve 1950’li yıllara ait.


CIA, bu belgeleri paylaşıma açarken de içlerinden 10 tanesini, ünlü “X-Files” dizisine gönderme yaparak öne çıkardı. “Bizim X-Files dosyalarına göz atın” başlığını kullanan CIA, dizinin iki kahramanı Fox Mulder ve Dana Scully isimli iki FBI ajanını andı.

Paylaşıma açılan binlerce belgeden 10 tanesini özellikle ayıran CIA, bu belgelerden 5’i için “Ajan Fox Mulder’in, uzaylıların gerçekten var olduğuna diğerlerini ikna etmede kullanmasının hoşuna gideceğini düşünüyoruz.” dedi. Diğer 5 belgenin ise “Şüpheli ajan Dana Scully tarafından UFO görüntülerinin bilimsel bir açıklaması olduğunu kanıtlamak için kullanılabileceği” belirtildi.


Ardından ilk olarak Ajan Mulder’in dosyalarını sıralayan CIA, sırasıyla “Doğu Almanya'da, 1952 yılında, 15 metre çapında bir UFO görüldüğüne dair belge”, “11 Ağustos’ta CIA’de ‘uçan daireler’ üzerine yapılan bir toplantı tutanağı”, “1952’de Kuzey Afrika ve İspanya’da ‘uçan dairelerin’ rapor edilmesine dair bir belge”, “1 Ağustos 1952’de hazırlanmış ‘uçan daireler’ raporu” ve yine 1952 yılına ait “Kongo Uranyum madenlerinde ‘uçan daireler’ görüldüğüne dair rapor” paylaştı.


Ajan Scully için de şu belgeler paylaşıldı: “14-17 Ocak 1953 tarihli Tanımlanamayan Uçan Cisimler Üzerine Bilimsel Danışma Paneli”, “15 Msrt 1949 tarihli Uçan Daireler üzerine Resmi Duyuru”, “2 Ekim 1952 tarihli CIA Başkanı’na sunulan Uçan Daire Raporu”, “21 Ocak 1953 tarihli UFO’lar üzerine gerçekleştirilen OSI Danışma Grubu Toplantısı” ve “3 Aralık 1952 tarihli Uçan Daire Kayıtları Raporu.”

CIA ayrıca dosyalarda yer alan iki adet fotoğrafı da öncelikle paylaştı. Bu fotoğraflardan birinde uçan dairelerin gözüktüğü iki fotoğraf ve CIA ekiplerinin yaptığı bir incelemenin fotoğrafı gözüküyor.


 CIA, ardından “Gerçek oralarda bir yerde, tıklayın ve kendiniz görün” diye ekledi.

 CIA BELGELERİ :

Flying Saucers Reported Over East Germany, 1952 (PDF 325 KB)
Minutes of Branch Chief’s Meeting on UFOs, 11 August 1952 (PDF 162 KB)
Flying Saucers Reported Over Spain and North Africa, 1952 (PDF 266 KB)
Survey of Flying Saucer Reports, 1 August 1952(PDF 175 KB)
Flying Saucers Reported Over Belgian Congo Uranium Mines, 1952(PDF 262 KB)

 CIA BELGELERİ :

Scientific Advisory Panel on Unidentified Flying Objects, 14-17 January 1953 (PDF 907 KB)
Office Memorandum on Flying Saucers, 15 March 1949 (PDF 110 KB)
Memorandum to the CIA Director on Flying Saucers, 2 October 1952(PDF 443 KB)
Meeting of the OSI Advisory Group on UFOs, 21 January 1953 (PDF 194 KB)
Memorandum for the Record on Flying Saucers, 3 December 1952(PDF 179 KB)

KAYNAKLAR :


Devamını Oku »

EVRENDE YALNIZ DEĞİLİZ AMA DELİLLER SAKLANIYOR



Evrende Yalnız Değiliz Ama Deliller Saklanıyor

1971 yılında "Apollo 14" göreviyle uzaya giden astronot Edgar Mitchell, çok çarpıcı iddialar ortaya attı:

"Bu evrende yalnız değiliz ve hükümet bu gerçeği saklamak için her şeyi yapıyor' dedi. 1947'de bir UFO kazasının yaşandığına inanılan Roswell Kasabası'nda büyüyen astronot, 'Kaza sonrası ordu yetkilileri halkı bilgi sızdırmamaları konusunda uyardı."

Roswell UFO vakası peki neydi?

Roswell, UFO vakasında bulunduğu iddia edilen bir insansı'ydı. Roswell UFO vakası, 1947 Temmuz ayında ABD'nin New Mexico eyaletinin Roswell şehrinde meydana geldiği iddia edilen olay olarak tarihe damgasını vurdu.

8 Temmuz 1947 yılında New Mexico eyaletinin Roswell kasabası yakınlarında, ABD'nin Idaho Eyaleti'nde orman servisi için kurtarış pilotluğu yapan Kenneth Arnold'un, 25 Haziran'da kayıp bir uçağı Washington'daki Cascade Dağları üzerinde aramaya çıkışının ve tahminlere göre, 4000 m. yükseklikte saatte 1200 mil hızla giden dokuz tane disk şeklinde uçan daireler gördüğünü iddia edişinin iki hafta sonrasında bir " fincan tabağının" ele geçirildiği duyuldu.

Ancak ertesi gün ABD Ordusu bu haberi yalanlayarak bunun bir araştırma balonu olduğunu iddia etti.
Otopsi görüntüleri

27 Mayıs 1995 Cuma günü Londra Müzesi'nde bir basın toplantısı yapan İngiliz TV yapımcısı Ray Santili elinde 16 mm'lik 14 bobinden oluşan ve ABD Ordu istihbarat birimlerine ait olduğunu açıkladığı filmleri kamuoyuna sundu. Kaza sonrasıyla ilgili görüntüleri ve bazı dünya dışı ya da insan olmayan canlılara yapılan otopsi sahnelerini içeriyordu. Film 82 yaşındaki ordu fotoğrafçısı Jack Barnett'ın özel arşivine aitti. Temmuz 1947'deki Roswell UFO kazası sırasında çekilmişti ve Barnett bir kopyasını da kendisine saklamıştı. İşte bu beklenmedik olay konunun önemini daha da artırdı.

Teğmen Walter Haut

Amerikalı eski bir askeri yetkili, 60 yıl önce ABD’nin New Mexico eyaletindeki Roswell askeri üssü yakınlarına düşen cismin içinde uzaylı cesetleri de bulunan bir UFO olduğunu ve bunların Amerikan ordusu tarafından gizlendiğini ölüm döşeğinde itiraf etti.

O dönemde üssün halkla ilişkiler subayı olan ve geçen yıl ölen Teğmen Walter Haut, ölümünden sonra açılmak üzere yazdığı mektupta, ABD ordusunun birçok teknolojiyi bu "kazada" ele geçen dünya dışı uzay mekiğinden aldığını iddia etti..

Devamını Oku »

AY'DA BULUNAN GEMİ VE UZAYLI KADIN MUMYASI




AY ' DA BULUNAN GEMİ VE UZAYLI KADIN MUMYASI


Geçtiğimiz yıllarda, gizlice gerçekleştirilen Apollo 18 görevinde NASA astronotlarının çektiği yaklaşık seksen saatlik görüntüler internette yayınlandı ve muhtemelen bunları sızdıran taraf olan Ruslar, Apollo 18 ismi ile bir de film çektiler.

Bu filmde dünyanın bilmediği bir gerçeği de ilan ettiler. Ay'a ilk ayak basanlar Ruslardı. Ruslar gizlice gerçekleştirdikleri bir uçuşla Ay'a gittiler ve başarılı şekilde indiler. Ama geri dönüş yapamadılar ve bunu dünyaya ilan edemediler. Lakin Ruslar da Ay'da dünya dışı canlıların ve araçların olduğunu net olarak gördüler ve bir daha Ay'a gitmediler. Bunun yerine Lunakhod adını verdikleri, şimdilerde NASA'nın Mars'a gönderdiği robotlara benzer robotlar göndermeyi tercih ettiler ve elbette bunu da gizlediler.


BULGULAR

    Astronotlar kendilerine verilen bilgiler doğrultusunda Ay’a inip cismin bulunduğu noktaya ulaşmışlar ve gördükleri manzara karşısında hem çok korkmuş hem de şaşkınlıklarını gizleyememişlerdir. Çünkü karşılarında devasa büyüklükte ve yükseklikte puro biçimli bir ana gemi ile üçgenimsi bir uzay aracı enkazı ve hemen araca yakın bir bölgenin az ilerisinde koca bir şehir kalıntısı yer almaktaydı.




    Karşılarında duran tahmini hesaplara ve yıpranma paylarına bakılarak en az 1.5 milyar yıllık bir geçmişe sahip gibi görünüyordu. Devasa aracın içine giren astronotlar oldukça ilginç bir çok şeyle karşılaştılar.

   William Rutledge aracın sadece kokpit kısmına girebildiklerini ve orada gördüklerini şöyle anlatıyor:

    “Aracın içine girdiğimizde rutubetli bir hava hakimdi. Aracın motor kısmını  yosun benzeri garip bir bitki örtüsü kaplamıştı. Etrafta tüpler içinde sarımsı bir takım sıvılar bulunan üçgenimsi taşlar bulunuyordu. Ayrıca bazı tüplerin içinde de küçük, boyları 10 cm’i bulan organımsı nesneler göze çarpmaktaydı. Etrafımızda tüplerden oluşan bir ağ dışında bir tür kaligrafiyle yazılmış bir çok yazı bulunmaktaydı. Çevrede bulunan bazı güneş sistemi motifleri aracın çok uzak bir galaksiden geldiğini gösterir gibiydi.  Tahminimizce bu ana gemi bir tür devasa laboratuvardı”.

    Ama astronotları asıl şaşırtan şey iki adet insanımsı, Asyalıları anımsatan dünya dışı varlığa ait bedenlerdi. Bulunan bedenlerden birisi oldukça parçalanmış, diğeri ise jelimsi bir tabaka ile kaplanmış, bir şekilde mumyalaşmış ve bütün halindeydi. Varlığın bedeni gayet iyi korunmuş bir halde sapa sağlam karşılarında durmaktaydı.



    Aracın içinde görüntüler alıp kısa bir inceleme yapan astronotlar yanlarında yeterli tıbbi teçhizatları olmadığından ele geçen 1.65 cm boyundaki varlıkları inceleyemeden yanlarına alarak dünyaya getirmişlerdir.

     Ele geçen mumyalanmış haldeki, hiç bozulmamış dişi varlığa  astronotlarca “Mona Lisa” kod ismi verilmiştir.

      Mona Lisa kod isimli varlığın fiziksel özellikleri şöyledir:




-  İnsanımsı bir varlık
-  Cinsiyeti : Kadın
-  1.65 cm boyunda
-  Siyah saçlı
-  6 Parmaklı
-  65 – 68 kilo civarı bir ağırlığa sahip
-  Çekik gözlü ( Uzak doğuluları andırıyor)
-  Genital bölgesi ve göğüsleri mevcut
-  Vücudunun bir kısmında renkli dövmeler mevcut.


    Varlık araç içinde bulunduğunda elleri ayakları düzgün bir biçimde yanına hizalanmış. Göz kapakları ve dudakları bir kablo benzeri malzeme ile sabitlenmişti. Başı kayış benzeri bir malzeme ile bulunduğu yere bağlanmıştı. Cildi Jelimsi bir madde ile kaplanmış ve adeta dondurulmuştu ve onca uzun yıllara rağmen oldukça mükemmel bir şekilde korunmuştu.  Varlık adeta donmuş ve ölmemiş gibi sağlam ve diri gözüküyordu. Ağız ve burun bir tür sıvı ile doldurulmuş ve tıkanmıştır.

    Ele geçen diğer parçalanmış varlık ise biraz daha farklı özelliklere sahipti. Oda Mona Lisa gibi sabitlenmiş ancak çokça parçalanmıştı.

    Ten rengi mavi ve gri tonlarında pastel bir renge sahipti. Vücudunda yazı yada dövme bulunmamaktaydı. Üzerinde ince bir kıyafet kalıntısı görülmekteydi. Gözleri yukarıya doğru çekikti. Onunda başının etrafında bir tür kayış benzeri nesne mevcuttu.

AY'A SEYAHAT ARTIK NEDEN YAPILMIYOR?

Tarih 11 Aralık 1972’yi gösterirken, Apollo 17 aya iniş yaptı. Bu insanoğlunun son ay seyahati değildi, ancak aya giden insanlı uzay araçları için yörüngeden çıkılan son sefer oldu. Apollo 17 ay yüzeyine Orion kapsülünü bıraktı. Astronotlar kapsülden çıkarak çalışmalara başladılar. Birden bire Apollo 17'den sonra NASA insanlı ay araştırmalarını askıya aldı. Peki, ne olmuştu?


Komplo teoristleri, NASA'nın Apollo uçuşları sırasında, özellikle de Apollo 20 görevinde dünya dışı yaşama dair çok kesin kanıtlara ve gerçeklere ulaştığını ve bunları gizlice devam ettirmek için ödenek kesintisi bahanesi ile uçuşları durduruğunu ilan ettiğini savunuyorlar. Dayandıkları en büyük kanıt ise Ay'da bulunduğu iddia edilen ve uzaylı bir kadına ait olduğu söylenen mumyanın görüntüleri.


İlgili Video :
http://www.youtube.com/watch?v=P_Y2XLzlhq8&index=25&list=FLC2Wl49NbrrO16HKNUEHm4g
Devamını Oku »

Yukarı Git