5 Mart 2016 Cumartesi

ARAŞTIRMALAR KENEVİRİN TRAVMA GEÇİRMİŞ BEYİNLERİ KORUDUĞUNU VE İYİLEŞMELERİNE YARDIMCI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR




Devrimci Araştırma Kenevirin Travma Geçirmiş Beyinleri Koruduğunu ve İyileşmelerine Yardımcı Olduğunu Gösteriyor

Justin Gardner

Kenevirin ve türevlerinin tıbbi kullanımı şaşırtıcı hızda keşfedilmeye devam ediyor. Bu, ABD hükümetinin araştırmayı ve bilimsel ilerlemeyi kısıtlayan keneviri uyuşturucu olarak saçma, temelsiz sınıflandırması gerçeğine rağmen bu şekilde.

Son zamanlarda tıbbi kenevirden faydalanabilecek iki şaşırtıcı alanı, ayrıca Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Rahatsızlığı (ADHD) için kullanımın klinik verilerini bildirdik.

Kenevirin tıbbi kullanımlarının çeşitliliği beyindeki cannabinoid reseptörlenin canlandırma yeteneğinde bulunur, ki bu fizyolojik sistemlerin düzgün işlemesinin temelidir.

Los Angeles Biomedikal Araştırma Enstitüsü (La BioMed) tarafından travmatik beyin incinmesi olan 446 hasta incelendi. American Surgeon’da bildirilen sonuçlar kenevir kullanımı ile travmanın iyileşmesi arasında kuvvetli bir ilişkiyi gösterdi.

LA BioMed araştırmacısı ve araşatırmanın yöneticisi MD. David Plurad, “Diğer araştırmacılar tarafından yapılan önceki araştırmalar kenevirdeki bazı bileşenlerin hayvanlarda travmadan sonra beyni korumaya yardımcı olduğunu buldu” dedi. Bu araştırma travmatik beyin yaralanmasından sonra hayatta kalmanın bağımsız ön göstergesi olarak THC ile spesifik olarak ilişkili klinik ortamında ilklerden biridir.”

Tıbbi kenevir kullanılarak travma hastalarında klinik denemeleri yönetmek için kuvvetli gerçekçe vardır. Bu, kanabinoidlerin zamanlı uygulanmasının PTSD’nin (travma sonrası stres bozukluğu) olumsuz etkilerini önleyebildiğini keşfeden İsrailli araştırmacılar tarafından desteklendi.
Travmatik bir olaydan sonra sentetik marihuana (cabbabinoids) enjekte etmek farelerde travmanın neden olduğu ve travmanın hatırlattığı PTSD benzeri semptomları önleyebiliyor.

Dr. Irit Akirav önceki araştırmalarda travmatik bir olaydan sonra belirli bir zaman penceresinde cannabinoidleri enjekte etmenin PTSD semtomlarını azalttığını keşfetti. Daha yakın zamandaki araştırma kenevirin travma hatırlatıcılarının etkilerini “yok ettiğini” buldu.

Araştırmanın bir diğer önemli bulgusu, cannabinoid maddelerin PTSD’yi tedavi etmede şiddete eğilimli olma dahil olumsuz yan etkileri getiren SSRI antidepresanlardan daha iyi olmasıdır.
Başka bir araştırma zihin problemlerini tedavi etmek için tıbbi kenevir için daha fazla potansiyel gösteriyor.

Buffalo Üniversitesi Bağımlılıkları Araştırma Enstitüsü’ndeki bilim adamlarına göre cannabinoidler kronik stresten kaynaklanan depresyonu azaltabiliyor. Kronik stres, kenevirde bulunan kimyasallara doğal olarak üreten benzer bileşenler olan encannabinoidlerin üretimini azaltır.
Haj – Dahmane “Kronik stres depresyonun ana nedenlerinden biridir” diyor. “Normal encannabinoid fonksiyonunu düzeltmek için kenevirden türetilen bileşenleri – marihuana – kullanmak potansiyel olarak ruh halini stabilize etmeye ve depresyonu gidermeye yardımcı olabilir.”
Araştırma özellikle psikoaktif olmayan kenevir ekstraktı cannabidiol (CBD) kullanılarak, insanlarda klinik deneyler için kuvvetli bir durum oluşturuyor.

Justin Gardner TheFreeThoughtProject.com

(Çeviri: Saffet Güler)

KAYNAKLAR :
http://www.bodymindsoulspirit.com/cannabis-protects-traumatized-brains/
Devamını Oku »

YENİ TÜR SUYUN KEŞFİ



YENİ TÜR SUYUN KEŞFİ

GEZEGENİMİZ İÇİN MUCİZEVİ YENİ TEKNOLOJİLER

Drunvalo Melchezidek

[Bu konferans Drunvalo tarafından verilmiş]
MUCİZE
25 Temmuz 2014’te postalandı

Yeni Tür Suyun Keşfi

Ama şimdi başka bir şey oldu. Çok olağanüstü bir şey. Bunu nasıl anlatacağımı bile bilmiyorum. Elimden geleni yapacağım.
On yıl önce… Türkiye’de Zikir seslendirmekte olan çok eski Sufi ustalarının küçük bir grubu vardı. Onlar sessizler ve hiç kimse onları bilmiyor. Ve onlar bir şey yaratmaktalar; veya, insanlığın hiç görmediği bir şeyin kendileri vasıtasıyla gelmesine izin veriyorlar.
Bu adamlardan biri bu gruptan geldi. O da bir Sufi üstadı, 78 yaşında. Yaklaşık 40 yaşında görünüyor ve hissediyor. Onun yaşlı biri olduğunu asla bilmezsiniz. O dünyaya bir şey verdi… Bir miktar su verdi. İnsanlığın hiç görmediği su. Şöyle dedi, “İşte, bu dünyanın iyileşmesi için”.
Araştırma yapmaya başladılar. Ve bu suyu kirlenmiş bir göle veya kirlenmiş bir nehre her koyduklarında, anında, genellikle 3 – 4 gün içinde tüm gölün, tüm nehrin kesinlikle temizlendiğini, 1000 yıl önceki hali gibi olduğunu gördüler. Çökelti ve içindeki her şeyin bile temizlendiğini gördüler.
Hiç kimse buna inanamadı, ama buna inanmak zorundaydılar, çünkü bunu görebiliyorlardı. Ama buna inanamadılar. Ve 10 yıldır araştırma yapmaya devam ettiler.
Ocak ayında, melekler bana dünyada yeni bir şeyin ortaya çıkacağını anlattıkları zaman, benimle temas kurmaya çalıştılar. Ama dünyayı dolaşmakla çok meşguldüm. Onlar denemeye devam ettiler. Ve ben “Hayır, hayır, bunu yapamam, zamanım yok” demeye devam ediyordum.
Sonunda, yaklaşık üç ay önce, hala zamanım yoktu, ama meleklerin söyledikleri şeyin gerçekten doğru olup olmadığını görmeleri için birlikte çalıştığım bazı insanları Florida’ya gönderdim. Bunlar eğitimli insanlardı ve bunun gerçek bir şey mi yoksa sadece illüzyon mu olduğunu saptayabilirlerdi. Yapamadılar… Bana telefon açtılar ve konuşamadılar bile. Çocuk gibiydiler, çok heyecanlı idiler. “Buna inanamıyorum, bu sahiden gerçek” diyorlardı.

Gösteri Toplantısı

Ve Washington’da, gizli küçük bir odada ordu, Hava Kuvvetleri, CIA, FBI ile bir toplantıdan henüz döndüm. Büyük şirketlerden yaklaşık 15 yüksek seviyede fizikçi ve kimyacı vardı.
Söylediğim şey hakkında dikkatli olacağım, tüm bu dökümanları imzalamak zorundaydım. Ama onlar söyleyebileceğim şeyi söylememe izin veriyorlar ve söyleyebileceğim şey yeterince iyi.
Onlar önce iki büyük kirli su konteyneri getirdiler. Bunlardan biri lağım gibi kokuyordu. Kahverengi, iğrençti. Onu oraya koydular. İkincisi bir diğer türde sarımsı renkte yeşil kirli su idi, benzin ve petrol gibi kokuyordu ve açıkça içinde kimyasallar vardı. Burnunuzu buna da yakın tutmak zordu.
Bunları yüksek bir şeyin üzerine koydular. Bay Ayhan Doyuk “Şimdi bu bir göle benziyor” dedi. Yaklaşık bir çay kaşığı dolusu su aldı, bu miktarın gerekli olandan fazlası olduğunu, ama daha hızlı olması için bu kadar koyduğunu söyledi. Oraya bir çay kaşığı su koydu ve etki olmaması için geri adım attı. Çok yavaşça, yaklaşık iki saatte bu suların her ikisini de gözledik, kirlilik yavaşça dibe doğru yöneldi. Üstte olan şey hayal edebileceğiniz en temiz, en berrak su idi. Ve hiçbir şey kalmadı, çökelti bile ve her şey kesinlikle temiz suya dönüştü. Bu hakikaten gerçek!
Sonra bir Japon balığı aldı ve suyun içine koydu, ölmesine neden olacak herhangi kimyasal ya da başka bir şey olup olmadığını görmek için. Ve üç saat sonra, bu küçük balık hala yüzüyordu.
İlginç olan şey… beni çağırdılar. Tüm bu projenin başkanı ertesi gün beni aradı ve dedi ki, “Buna inanmayacaksın. Balığı sudan çıkarmışlardı ve alt kattaki akvaryuma koymuşlardı, ertesi sabah geldikleri zaman, tüm akvaryum temizdi.
Saf motor yağını kutudan çıkardılar, kapağı kaldırdılar, bir miktar yağı dışarı aldılar ve yaklaşık 3 – 4 damla su koydular ve salladılar. Anında, 3 saniye içinde, artık motor yağı yoktu. Bunun yerine, balık besini olan proteinler ve amino asitler vardı. Anında.
Bu ilginç bir benzetim, çünkü petrol milyonlarca yıllık ömrün son ürünüdür. Sondur, siyahtır ve sondur. Ve bu suyla temasa geçtiği zaman, anında beyaza dönüyor ve protein ve amino asitler haline geliyor; yaşamın başlangıcı.

Süper – iyonize

Bu su nedir? Dış yörüngesinde 3 ekstra elektronu olan sudur. Süper – iyonize su adı verilir. Bunu duyacaksınız. Şüphe yok!
Dünyanın tüm bilim insanları, fizikçileri ve kimyacıları bunu son birkaç yıldır incelemekteler ve gizli tutmaktalar. Onlardan hiç biri, bunun gerçekleştiğini görebilmelerine rağmen, ne olduğunu size açıklayamaz. Bilmiyorlar! Bunu çözemiyorlar.
Reaksiyonu inceleyerek, bunun tepesinde size anlatamayacağım bir şey var, bu su bilinç imiş gibi görünüyor, o canlı ve ne yaptığını biliyor. Ne yaptığını tam olarak biliyor, çünkü … tek bir tepkimeye, tek bir kimyasal tepkimeye giriyor ve tek bir şey yapıyor, ve benzer türde bir bileşen ile başka bir tepkimeye dönüyor ve yalnızca bilinç tarafından yapılabilecek başka bir şey yapıyor.
Bu suyla ilgili bir şeyin farklı olduğunu biliyorsunuz, çünkü bir ampulu alırsanız, sıradan bir ampulu ve teli kesersiniz, iki teli bir araya getirirseniz, ampul çalışır. Eğer bu iki teli dielektrik olan suda birleştirirseniz hiçbir şey olmaz, ışıksız bir ampule benzer. Ama eğer telleri süper – iyonize suya koyarsanız, ışık yanar. Hiç kimse bunu daha önce görmedi. Bu, bildiğimiz her şey tarafından imkansızdır. Ve suda elektrik enerjisi akımı vardır bunu sıvı elektronlar olarak tanımlarlar.
Bu, dünyaya bir armağan olarak Sufi öğretmenlerden ve ustalardan geldi.

İzmit Körfezini Temizlemek

Türkiye’de İzmit Körfezine gittiler. İzmit körfezi çok kirli. Gezegendeki en kirli su gövdesidir. Saf petrole benzer. Siyahtır. Artık su değildir. Sadece kara petroldür. Ve yüzme havuzuna benzer bu iki büyük tankı götürdüler ve bu kara suyla doldurdular. Tankın biri kontrol için, diğeri deney içindi. Ve bu kirli suya sadece birkaç litre süper – iyonize su koydular. Kirli su o kadar kötüydü ki, yüzeyde siyah kabarcıklar oluşuyordu. Birkaç saatten daha az bir sürede, havuz kristal berraklığına geldi. Temizdi.
Sonra İzmit Körfezine gittiler ve tüm körfez temizlendi, her şey. Ama körfezi bu şekilde tutamazlardı, çünkü körfeze sürekli olarak kirlilik pompalayan oda büyüklüğünde kanallar vardı. Körfezi temiz tutmak istiyorlarsa, bununla uğraşmak zorunda olacaklardı.
Bununla ilgili ilginç olan bir başka şey, kirli suyun ne olduğuna bakmaksızın, kirli suyun içinde ne olduğuna bakmaksızın, bu kristal temizliğindeki suya dönüşmesi ve hatta pH’ı mükemmel şekilde 7’ye dengelemesidir, bunun ne olduğu önemli değil, neyle başladığınız önemli değil. O bunu bir çok kez yaptı ve şimdi bakmak zorunda bile değil. pH kağıdını batırıyor ve “Bak, 7” diyor. Bunu otomatik olarak yapıyor. Bilinç o sistemde ne yapılacağını tam olarak biliyor ve onu geri nasıl dönüştüreceğini biliyor.

Karada ve Toprakta da Çalışıyor

Bu su sadece suda değil, toprakta da çalışıyor. Bunu videolarda gösterdiler, büyük çöp yığınlarının olduğu, sürekli yanan metanın bulunduğu çöplük alanlarında yanmayı durduramıyorlar. Bu suyu çöp yığınlarının üzerine spreyleyebiliyorlar ve anında her şey dönüşüyor. Oradaki tüm hidrokarbonlar doğası organik olan gübreye dönüşüyor. Kimyasallardan gelmiş olmalarına rağmen, içinde kimyasallar olmuyor.
Çöplüğün tüm kokusu gitti, bir parmak şaklatmasında. Gül gibi kokuyor. Tekrar temiz kokuyor. Yangınlar anında sönüyor ve tekrar başlayamıyor.
Tüm bu toksik şeylerin olduğu yerlerde günler içinde, bu toksik çöplerden bitkiler ve sebzeler büyümeye başlıyor.
Bu hakikaten gerçek. Şaka değil, hakikaten gerçek. Toprağın altından bunun gibi bir şeyin ortaya çıkacağını hayal etmek zor, ama bu gerçekten oluyor.

Ayrıca Bir Çok Başka Süper – Olumlu Yan Etkiler

Süper olumlu olan bir çok yan etkiler var ve bunlardan bahsetmeme izin vermiyorlar, çünkü finansal statüko çekirdeğine kadar sallanır. Bu su, normal suyun yapamadığı şeyleri yapıyor, tam onların gözleri önünde, tekrar tekrar. Bizlerde etkisi var ve bizde tam şu anda hayal edemeyeceğimiz etkileri olacak.
Yayılmasına izin verecekleri yan etkilerden birini vermek için, sadece bunlardan birinden söz edeceğim. Bu yangınlar, orman yangınları veya petrol yangınları ya da herhangi türde yangınlar ile ilgili, özellikle söndürülmesi neredeyse imkansız olan benzin ve petrol yangınları. Su bu yangınlar ile temasa geçtiği zaman, anında bu yangınları söndürüyor. Ve bu yangınları yeniden başlatamıyorsunuz. Bunların üzerine kibrit çakabilirsiniz, yeniden yanmazlar, çünkü benzin yanamayan başka bir şeye değişir. Ve bu nedenle, orman yangınları için, bunu yanan ormanlara spreylerlerse, anında yangını söndürür. Ve canlı ağaçlarda, ağaç için süper iyidir, ağaç bunun ardından saatlerce yanamaz. Yangını anında söndürür. Bu, yeni suyun yan etkilerinden sadece bir tanesidir … Bunun ardından gelecek olan şeyi size gerçekten anlatabilmek isterdim.

Hükümetler Testler Yapıyor

Tam şu anda Rusya ve dünyanın 8 diğer büyük ülkesi tüm bunlar üzerine büyük araştırmalar yapıyorlar. Tüm dünyada gizlice bu suyu kirli göllere ve nehirlere koyuyorlar, tam gözlerinin önünde göller ve nehirler temizleniyor. Bu sadece şaşırtıcı. San Francisco Körfezi gibi bir körfezi alabilirsiniz ve 4 günde suyun 18 metre altını görebilirsiniz. Ve iki ayda, suyun dibine kadar ilerler ve suyun dibindeki çökeltileri proteinlere ve amino asitlere dönüştürür ve kristal berraklığında ve temiz olur. İki ayda! Bu inanılmaz!
Suyun Salıverilmesine İzin Verilecek
Daha harika olan şey dünyanın hükümetlerinin bunun gerçekleşmesine izin verecek olmasıdır! Farklı nedenlerle bunun gibi bir şeyi çok hızlı bir şekilde durdurabilecek ABD Hava Kuvvetleri ile konuşuyordum. Bunun gerçekleşmesini istiyorlar! Bunun ortaya çıkmasını istiyorlar. Tüm dünyada konuşmakta olduğumuz çeşitli ülkeler de. Birleşmiş Milletler de buna dahil. Hiç kimse buna inanamıyor. Bununla ilgili ne söyleyeceklerini bilmiyorlar. Bu bir mucize, tam şu anda, tam önümüzde gerçekleşen gezegensel bir mucize.

Soru: Ne zaman?

Drunvalo: Bu gerçekleşiyor. Tam şu anda, Türkiye bunun hakkında çok heyecanlı, bu suyu yaratmak için 48 milyon dolarlık bir tesis inşa ettiler. Ve şimdi dünyada herhangibir yere günde 100,000 ton su gönderebilirler ve bunu yapmaya hazırlanıyorlar. Tüm dünyadaki sözünü ettiğimiz ülkeler buna dahil olmak istiyor, buna bakıyorlar, bunu istiyorlar, ama nasıl ilerleyeceklerini bilmiyorlar, çünkü hiç kimse bunu açıklayamıyor. Dünyadaki hiçbir kimyacı bu suyun bunu nasıl yaptığını açıklayamıyor. Petrol ve suyu alıp karıştıramazsınız. Petrol ve su karışmaz. Ama süper – iyonize su petrol ile karışır. Anında karışır.
Dünyada yeni bir şey ortaya çıktı. Ve bunun gerçekten önemli olduğunu hissediyorum, çünkü hepinizin bildiği gibi, Hopi Yerlilerine ve Hopi kehanetine derinden bağlıyım. Ve Hopi kehaneti, sonraki seviyeye, onların bakış açısına göre beşinci dünyaya bizim bakış açımıza göre dördüncü boyuta girmemizin tam öncesinde, nasıl tüm dünyanın binlerce yıl önceki gibi temiz ve berrak olacağından söz ederler. Okyanuslar, nehirler, gökler, her şey. Ve bu temiz dünyaya sahip olacağız.

Söz Yayılmalı

Ve bunu söyledikten sonra, bu dünyada bunun farkında olan ve bunun gerçekleşmesini görmek istemeyen bazı şirketler var. Çoğunlukla petrol şirketleri ve neden olduğunu söyleyemem, ama bunun hafızamızdan çıkmasına izin veremeyiz. Yapabildiğiniz tüm araştırmaları yapın. Bu suyu oluşturan şirketin ismi Aydo World Projects. Adamın ismi Ayhan Doyuk. O dünyaya verdiği, keşfettiği bir şeyi olan mütevazi, güzel bir insandır. Gerçekte bir bilim adamı değil, o Sufidir! Bunu dünyaya yaymaya çalışıyor. Gerçekte baktığınız şey, bu sudan ortaya çıkan yüksek seviyede bilinçtir.
İnternet sitesi: http://www.ayhandoyuk.com.tr/
Sufilerin kendileri, bundan söz ettikleri zaman, buna “su” demiyorlar. “O kimyasal reaksiyonlardan geçiyor”, “ o bunu yapıyor”, “o şunu yapıyor” diyorlar. “O” sudaki bilincin doğasını refere ediyor.
Bu gerçekleşeceğini bildiğim şeyin başlangıcıdır. Bunu size sunabildiğime çok onur duyuyorum.

Gezegenin Vaftizi

Vaftizin Hristiyan şekli, sadece tek bir kez vaftiz olabilmenizdir ve bu tüm günahları giderir. Bundan sonra, her günahla kendi başınıza baş etmek zorundasınız (kahkaha). Bu eğlenceli kısmı. Aynı şeyi görmek üzereyiz. Sonraki on iki ayda veya on dört ayda, dünyanın temizlendiğini göreceğiz… ve bu tüm dünyanın vaftiz edilmesine benzeyecek. Ve bundan sonra, sorumluluğumuz bir şeyler yaptığımız her seferinde, kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi ve tüm bunların gerçekte ne ile ilgili olduğunu – ki bu sevgidir – hatırlamak zorunda olmamızdır. Bu nefret, öfke ve korku ile ilgili değildir.

Soru: Bunu arabalarda kullanabilir misiniz?

Drunvalo: Buna yanıt veremem (kahkaha). Muhtemelen bana soracağınız şeylerin çoğuna aynı yanıtı vermek zorunda kalacağım. Gerçekten beni kısıtladılar, çünkü bu şey bir mucize gibi. Bu su temasa geçtiği her şeyi pozitif bir duruma dönüştürüyor ve dünya için pozitif olan bir şey yaratıyor.
Bu, sudaki canlı bilinçtir.

Soru: Onu satın alabilir misiniz?

Drunvalo: Henüz satılmıyor. Ama bir gün belki. Tam şimdi olan bitenler hükümet seviyesinde. Bunu dünyaya çıkarıp çıkarmamak dünyanın hükümetlerine bağlı. Avustralya ile çalışıyoruz, bunu Avustralya’da yapmaya gideceğiz ve Sidney limanını temizleyeceğiz. Şu anda bunu nasıl yapacağımızı o hükümet ile görüşüyoruz. Körfezi temizlemek için, tek yapmamız gereken sadece körfeze bu suyu spreylemek ve iki ay beklemek. Aynı şey nehirler, göller ve başka her şey için yapılabilir. Geri kalanının anlatabilmeyi dilerdim, ama yapamam.
Soru: Bu su insan bedenlerine ne yapar?
Drunvalo: Bunu size söyleyemem (kahkaha). Ama bu hepsinin en ilginci olabilir.

Soru: Nükleer atıklara uygulanır mı?

Drunvalo: Evet. Neredeyse her şeyle başa çıktığı görülüyor. Test etmedikleri ve emin olmadıkları bazı problemler var. Türk hükümeti, “Bu dünyadaki tüm kirlilik problemlerinin en azından %70-80’nini iyileştirmeli” demekte çok muhafazakar. Bunda muhafazakar oluyorlar. Çünkü, bunu şimdi size söyleyebilirim, dünya bankaları ve görevli olan insanlar, eğer bu su gelmeseydi, eğer bunun gibi bir şey gelmeseydi, bu gezegende sadece 3 yılımız kaldığını biliyorlar. Bunu biliyorlar ve buna hazırlanıyorlar. Ve şimdi her şey değişiyor.
Ve gerçekte olan şey, Tanrı mevcut. Tanrı her zaman buradaydı, bizi asla terk etmedi, her zaman bizimleydi ve Tanrıyı unutan bizleriz. Ve Tanrı şimdi kendisini aşikar kılıyor. (Konuşmanın sonu).

KONUŞMAYI YAZIYA GEÇİRENİN NOTLARI

Bunu okuduktan sonra, insanlığa nasıl bir armağan verildiğini muhtemelen takdir edebilirsiniz. Hayal edebileceğiniz gibi, bazı insanların ve şirketlerin kaybedeceği çok şey var. Eğer bu mesaj yeterince insana ulaşırsa, o zaman belki hükümetler bu muhteşem armağanı baskılamaya ve geciktirmeye çalışmaz. Mesajı mümkün olduğunca çok insana aktarın. Tek bir insan dünyayı kolayca değiştiremeyebilir, ama hepimiz değiştirebiliriz! Gezegeni temizlemeye yardımcı olmak için kendi payınıza düşeni yapın.
Drunvalo Melchizedek bu konuşmayı 1 Mayıs 1999’da Wesak ’99 kutlamasında yaptı.
NOT: Bu makaleyi okurken tanıdık hissettirdi – 10 – 15 yıl önce gönderdiğim bir şeye benziyor ve, bunu Drunvalo tarafından 1999’da verilen konferansta buldum.
Eğer bu doğru ise, ne oldu? Su gizlice kullanılmakta mı?

KAYNAK : http://disclosure-2012.com/page/487615592 https://www.youtube.com/watch?v=61gNbnPguKY
Devamını Oku »

YAŞAM ÇİÇEĞİNİN SIRRI 1: EVRENİN SIRRI-YARATILIŞIN ŞİFRESİ




  Yaşam Çiçeği Nedir ?

Yaşam çiçeği yaradılışın tüm geometrisini içerisinde bulunduran yaratıcının tekliğine atfı ve bir nevi yaratıcının imzasıdır.Tüm yaradılış bu formun içinde barındırdığı geometride gizlidir.
Bu geometrik bilgiler tekliğe ulaştırdığı için kutsallaştırılmış ve kutsal geometri olarak nitelendirilmiştir.

Yaşam Çiçeği Sembolüne çiçek denilmesinin nedeni sadece çiçeğe benzemesinden değil meyve ağacının evrelerini temsil etmesinden dolayıdır.Bu evrelerin sembollerini ve yaşam çiçeği sembolünü birçok kadim medeniyetin eserlerinde bulabilirsiniz.(Hatta büyük ticari markaların çoğunda da mevcut.)Mesela Hacı Bektaş türbesinde,Mimar Sinan’ın tüm eserlerinde,Efes Harabelerinde,İspir’de bir çeşme üstünde,Divriği caminde,Mezar taşlarında,Pompeii şehrinde budha heykelinde,Mısır’da ve dünyanın her yerinde.

YAŞAM ÇİÇEĞİ EVRELERİ

Buraya nereden geldik? Biz kimiz? Evren nasıl var olmuş?  Bu soruların cevaplarını merak ediyorsanız işte cevabı; Yaşam Çiçeği. Kainattaki tüm yaşam bir zamanlar, Yaşam Çiçeği‘nin yaradılışın sırrı olduğunu biliyordu. Sonra ne mi oldu? Çok yüksek bir bilinç seviyesinden karanlığa düştük ve kim olduğumuzu unuttuk. Bu sır, dünyanın her tarafındaki kadim sanat eserlerinde ve oymalarda ve evrenin her yerinde var olan tüm hücrelerinde kodlanmış olarak kaldı.

Dünyanın çok farklı coğrafyalarındaki (Güney Amerika, Anadolu, Ortadoğu, Mısır, Asya, Uzak Asya, Afrika) arkeolojik çalışmalarda örneklerine rastlanmıştır. Türkiye’de, Burdur müzesinde bir lahit kapağında, Manisa müzesinde, Hacıbektaş-ı Veli türbesinde bir çeşmenin üstünde ve Efes antik kentinde Yaşam Çiçeği sembolleri mevcuttur. Evrenin ve yaşamın tüm kodunun ve başlangıcının bu sembolde gizli olduğuna inanılmaktadır. Dünyanın her yerinde de adı aynıdır: Yaşam Çiçeği. Evrende başka yerlerde adı değişiktir. İki temel isim “Sessizliğin Dili ve “Işığın Dili” olarak tercüme edilebilir. Bütün dillerin kaynağıdır. Evrenin öncelikli dilidir: Saf şekil ve orantı.


Yaşam Çiçeği’nin desenleri evrendeki her şeyi oluşturan kutsal oranların çıkış noktasıdır. Aslında çember değil, küredir. Kutsal geometri ile bağdaştırılır. Semavi dinlerin hepsinde kullanılmıştır. Bu kutsal geometri, varlığımızın temelindeki formdur ve gerçeğimizin kutsal düzenini gösterir, kendimizin ve evrenin gerçeğine ulaşmakta bize yardımcı olur. Kutsal geometrinin doğasında ne bir hataya ne de tesadüfe yer vardır. Sabun köpüğü ve zigot örnekleri yanında DNA’nın çift sarmalı ile Samanyolu ve Sirius’un birbirine dolanarak çizdikleri yörünge gibi örnekle ilgilenir kutsal geometri. Bu düzeni, gözle görülemeyen atomdan, sonsuz sayıdaki yıldızlara kadar izleyerek her adımda kendimizi bulabiliriz.

Yaşam çiçeği, iç içe geçmiş eşit alana sahip ondokuz çember ve dışında bir büyük çemberden oluşan bir geometrik şekildir. Üç boyutlu olarak hatta çok boyutlu olarak düşünülmelidir. “Yaşam çiçeği içinde Platon’un 5 cismini ve Metatron’un Kübü’nü barındırır.” O şekiller de tüm varoluşu inşa ederler.

Bu formu üstünde taşıyanın sezgisel gücünün artacağı, negatif enerjilerden korunacağına inanılır…
Yaşam Çiçeği’ni çizmek için önce bir daire çizersiniz , sonra bu dairenin çevresi üzerinde bir noktaya pergelin ucunu dayayıp aynı çapta bir daire daha çizersiniz. 3. dairenizi çizmek için, oluşan şekilde iki dairenin kesiştiği yere pergelinizin ucunu koyup, aynı çapta bir daire daha çizersiniz, bu işlemleri ilk şekle ulaşıncaya kadar tekrarlarsınız. Dairelerin merkezlerini yavaş yavaş bu şekilde birleştirirsiniz, daha sonra bütün dairelerin merkezlerini birleştirirsiniz. Şeklin içinde birbirine ters 2 piramit iç içe geçmiştir. Buna yıldız tetrahedron denir. Bu yıldız tetrahedronun üzerinden ışık verirseniz bunun izdüşümü Davut’un Yıldızı‘na benzer.


Yaşam Çiçeği’ne çiçek denilmesinin nedeni sadece çiçeğe benzemesinden değil meyve ağacının evrelerini temsil etmesinden dolayıdır da. Yaradılış aşamalarının şablonları aynı elmada olduğu gibi Yaşam tohumu-Yaşam ağacı-Yaşam Çiçeği-Yaşam Meyvesi olarak isimlendirilmiştir. Her şeye yansıyan bu geometrik şablonlar 4 kutsal  kitaba da yansımış kitapların temel şifresini belirlemiştir. 1) Zebur-Yaşam Tohumu 2)Tevrat-Yaşam Ağacı 3)İncil-Yaşam Çiçeği 4)Kuran-Yaşam Meyvesi’dir ve kitap tamamlanmıştır.

Drunvalo Melchizedek öğretisi, bu sembolün sırlarını derinlemesine öğretmektedir. Melchizedek’in “Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı” isimli kitabında bu sembolün Atlantis zamanında bilindiğini ve Atlantis’in çöküşüyle unutulmaması için Mısır’a taşındığını söylemektedir. Ayrıca Da Vinci’nin de sembolü kullandığını anlatır.  Dilerseniz bu kitapta anlatılanlarda bir anımsama ya da kendinize ait bir yansıma bulabilirsiniz.

Tüm bu sırları ve gerçekliği keşfederken, hem bilim hem de metafizik ve spiritüel kavramlar birlikte kullanılabilir. Bunun anlamı, akıl ile kalbin bağlantıda olmasıdır. Eğer aklınızın sizi inanmaya zorladığına kalbiniz onay vermiyorsa ve kalpte hissettiğiniz doğrular aklınıza yatmıyorsa, bu öğretiler keşif yolculuğunuzda size pek yardımcı olamaz. Ancak zihin ve kalp/ruh bağlantıda olduğunda ve aynı hizaya geldiğinde, beden de onları takip ederek eril ve dişil yanlarınızın dengelenmesi, ve varoluş ile uyum içerisinde olmanızı sağlayacaktır.


Flower of life:Yaşam Çiçeği

19’un gizemini üzerinde barındıran sistemin adıdır.Platonun 5 şeklinden tutun,altın orana,pi sayısından,alfabelere,fraktallardan,ilk 8 hücremize ve bing bang’le oluşan atomun yapısına kadar her yaratılandaki imza yaşam çiçeğinden oluşturulur



 Fruit of life:Yaşam Meyvesi 

Yaşam Çiçeği geometrisinin meyvesidir.Bu meyve MERKABA’dır.
Mısır dilinde Mer Işık, Ka Ruh, Bah(kabe kelimesinin de burdan geldiği söylenmektedir.) beden anlamına gelmektedir.Bedenimizin çevresinden 19m(17m olarak yorumlanıyor.) çevresine kadar bir alana yayılan,yaradılışın kutsal geometrisinin formlarından oluşan,ve kişiye zaman ve mekanda yolculuk etme fırsatı veren ilahi bir taşıttır.

Yaşam Çiçeğinin Sırrı 1: Evrenin Sırrı/Yaradılışın Şifresi
 Drunvalo Melchizedek
Devamını Oku »

DÜNYA'YI KORUYAN GÖRÜNMEZ ALAN



Bu koruyucu alan gezegenimizi direkt olarak Dünyaya doğru gelen güneş dalgalarından korurken, Dünyayı zararlı kozmik radyasyondan koruyan bir bariyer olarak davranıyor.
MIT’teki bilim adamları gezegenimizi koruyan görünmez bir alan olduğunu keşfettiler. Bu gizemli görünmez alan bilim kurgu filminden bir şeye gibi görünüyor.
Atmosferimize giren zararlı kozmik radyasyonu engelliyor ve ilk kez Dünyanın 11,000 km üzerinde Van Allen radyasyon kuşağı yörüngesinde olan iki NASA uzay aracı tarafından fark edildi.
Bu görünmez kuvvet alanı Dünyanın atmosferinin en yüksek katmanından gelen son derece radyoaktif elektronları bloke ediyor. NASA’dan gelen bilgiye göre, bu “yüksek enerjili” elektronlar çok saldırgan ve uzayda ışık hızına yakın hızda hareket ediyor. Bunlar çok tehlikeli, çünkü uydudan uzay aracına kadar temas kurdukları her şeyi kızartabilirler.
Bu alan hakkında daha fazla bilgi edinmek için, NASA iki uzay roketi fırlattı, bu elektronları araştırmak ve uzaya gönderilen astronotların ve ekipmanın güvenliğini artırmak istiyorlar.
NASA, Dünyanın manyetik alanının bu parçacıkları gezegenimize doğru çektiğini ifade ediyor. Ancak, daha önce hiç belirlenmemiş olan görünmez koruyucu alan sayesinde gezegene 10,000 kilometreden daha yakın yaklaşamıyorlar.
Bilim adamları bu esrarengiz alanın düşük frekanslı elektromanyetik alanlar prensibinde işlediğine inanıyorlar, ama kaynağı hala bir gizem.
MIT’teki bilim adamları bu gizemli kutunun kaynağı ile ilgili bir kaç teoriyle geldiler. İlk düşünce bunun Dünyanın manyetik alanı ile ilişkili olduğu idi, ama daha sonra bariyerin Dünyanın manyetik alanı %30’a düştüğü zaman bile var olduğunu buldular.
Örneğin, Güney Amerika üzerinde Dünyanın manyetik alanının bariyerinin önemli miktarda düşük olmasına rağmen, Dünyayı zararlı kozmik radyasyondan eşit derecede koruduğunu not ettiler.
Araştırmacılar devam ettiler ve en muhtemel olarak bariyerleri kaynağının gezegende uzun – menzilli radyo dalgalarının varlığına bağlı olduğunu buldular. Ama, dalgaların nötr elektronlar ile reaksiyona girmeye eğilim gösterdiklerini ve ultra göreli parçacıklara karşı savaşta faydalı olmadıklarını kavradıktan sonra yine yanıldılar. Araştırmalarına devam ettiler ve engelin muhtemelen gezegenimizin üst atmosferinde gerçekleşen “plazmasferik tıslama” olarak bilinen fenomenden dolayı yaratıldığını buldular.
Bu fenomen tehlikeli şekilde hızlı hareket eden parçacıkların hareketini geri püskürtür, onları gezegenimizin manyetik alanının hatlarından birine paralel yola yönlendirir, bu nedenle bunlar atmosfere düşer ve nötr yüklü parçacıklar ile çarpışır, en sonunda yok olurlar.

(Çeviri: Saffet Güler)

Kaynak: http://www.healthyviral24.com/another-shock-for-the-scientists-someone-has-set-up-an-invisible-field-that-protects-earth/
Devamını Oku »

Yukarı Git