1 Ocak 2016 Cuma

ESKİ ÇAĞLARDAN DİKİTLER VE DÜNYA DIŞI İZLER





ESKİ ÇAĞLARDAN DİKİTLER VE DÜNYA DIŞI İZLER


Gezegenimiz atalarımızdan kalan eserlerle doludur.Mısır’daki piramitler harika bir görsellikle 21. yüzyılda bile varlıklarını sürdürmektedirler.Şu anki kalıntılara mesela piramitlere veya Stonehenge’e gözümüz o kadar alışmıştırki, artık yaşları,yapı stilleri,ve anlamları hakkında sorular sormamaktayız.
Bu kalıntıların bir çoğunun amacı aslında apaçıktır.Mesela Stonehenge mevsimlerin ve yılların kayıt tutulduğu hassas bir takvimdir.Bulunduğu yer özenle seçilmiş ve hassasiyetle planlanmıştır.
Diğer dikitlerden paskalya adası heykelleri bizim için hala bir gizem.Bu heykellerden yüzlercesi denize dğru bakıyor ve sanki birilerini bekler gibiler.Dikildikleri yerler düzenli değil.Ancak bazı heykeller bir guruplaşma gösteriyor.

Bütün bu dikitlerin ortak bir yönü var; kimlerin yaptığını bilmiyoruz.Bir çok eser, henüz kültürlerin oluşmadığını kabul ettiğimiz devirlerde, büyük bir teknik bilgiyle inşa edilmişlerdir.Bunları yapan sanatçılar büyük granit blokları büyük bir incelikle işlemişlerdir.Onlar şekilsiz kayaları bir küre haline getirmişler, metal menteşeler yapmışlar, hatta belkide levitasyon teknikleri uygulamışlardı.Yoksa bu onlarca ton ağırlıktaki kayaları nasıl kaldırdıklarını açıklayamıyoruz.

Nasıl olurda insanoğlu birden bire bu kadar büyük güç kaynakları keşfedebilir?

Zaman zaman bu eski eserlere bakıpta hayran kalmamak mümkün değil.

Bütün bu eserlerin anlamlarını yeni yeni anlamaya başlıyoruz.Sadece anlamları ile değil, yapılışları ve yerleştirilmeside bizlere bir şeyler anlatmaya çalışıyor.Bir çoğu gökyüzü ile ilgilendirilmiş; yıldızlar, gezegenler ve bilinmeyen “tanrılar”. Onlar çok büyük eserler olup büyük bir gücün izlerini taşıyorlar.Fakat neden onların yapılarını bu kadar az anlayabiliyoruz?

Hala keşfedilmeyi bekleyen bir uygarlıkmı var? Başka gezegenlerden gelen ziyaretçilermi vardı? Bu eserler sandığımızdan çok dahamı eskiler?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yukarı Git